Page 69 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 69
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 67
rında ne yapacaklarını bilirler, ama hiç beklemedikleri ani ya da
yeni bir durum söz konusu olduğunda çaresiz ve çözümsüz ka-
lırlar. İçine düştükleri şaşkınlık ve bocalama, aklı ve vicdanı kul-
lanmamanın getirdiği sonuçlardan sadece bir tanesidir. Bunun
gibi, yenilik yapma konusunda da, kör bir mantık geliştirmişler-
dir. Mecbur kalmadıkları sürece hiçbir konuya yenilik getir-
mezler.
Yukarıda açıkladığımız karakter eğer dikkatle değerlendi-
rilmezse, yanlışlığı tam olarak fark edilmeyebilir. Müminler için
yapılan her hareketin, söylenen her sözün şuurla yapılması
önemlidir. Dikkatsizlik, ilgisizlik, umursuzluk gibi hususlar mü-
minlerin kaçındıkları konulardır. Bu nedenle Allah'ın emirleri-
ne karşı hem son derece saygılı, hem de bu emirleri yerine ge-
tirme konusunda hassastırlar. Bu hassasiyetlerini vicdanlarını
kullanma konusunda da gösterirler. Bu özellikleri ile cahiliye
insanlarından tamamen ayrılmaktadırlar. Örneğin cahiliye top-
lumu, kendilerine tarif edilen ve toplum tarafından kabul gören
iyilikleri yaparlar. Fakat çoğu zaman bu iyilikleri niçin yaptıkla-
rını bile düşünmezler. Yanlarındaki kişiye mahçup olmamak
için, hatta diğer insanlara gösteriş yapabilmek için böyle davra-
nan kişiler bile vardır.
Günlük hayatta bu tavırların sayısız örneği ile karşılaşmak
mümkündür. Ama esas olarak bu, temel bir yaşam felsefesidir
ve sonuçları çok daha ciddi zararlara yol açar. Uğradıkları en
büyük zarar ise, akıl ve vicdan kullanarak düşünmemeleri ne-
deniyle, Allah'ın büyüklüğünü ve ahiretin varlığını kavrayama-
malarıdır. Kuran'da cahiliye toplumunun akıllarını kullanmama
özelliği, "Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim ol-