Page 72 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 72
70 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
batıl anlayış içerisinde iffet, namus, dürüstlük gibi kavramlar da
önemini yitirir. Sahtekarlık, yalan söylemek son derece olağan
bir hal alır. Böyle bir durumda Allah korkusunun gereği gibi
yaşandığını söylemek mümkün olmaz. Bu nedenle kişi yaptığı
işlerde bir mahsur görmeyecektir ve yaptığı eylemler katlana-
rak devam edecektir. Önceleri yalan söylemeyi mahsurlu gör-
meyen bir insan, giderek karşısındaki kişileri dolandırmayı, bir
başkasının evini, işyerini soymayı mahsurlu görmeyecektir.
Kendi çıkarlarını korumak için bir başka kişiye kolaylıkla iftira
atabilecektir. Bu sistemde kişinin karşısındaki bir insana güven-
mesi de söz konusu olmaz. Karşısındaki kişi de kendisi gibi
kolaylıkla yalan söyleyen, kendi çıkarı için dostlarını, ailesini
gözden çıkarabilen bir insan olmuştur. Bu çirkin ahlakı yaşayan
insanların yaptıkları ahlaksızlıklara sözde mazeret olarak öne
sürdükleri durum ise, kişinin kendini korumasıdır. Oysa
Kuran'da din ahlakından uzak insanların, kendi elleriyle kendi-
lerini zarara sokan bir sistem oluşturdukları şöyle haber veril-
miştir:
Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez.
Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar.
(Yunus Suresi, 44)
Kuran ahlakının yaşandığı ortamlar ise kişilere her yönden
güvence ve huzur getirir. Çevrelerindeki her insan Allah'tan
korktuğu için Allah'ın sınırlarını korur. Ne kalabalıkta ne de
yalnızken tavırlarında bir değişiklik olmaz. Allah'ın koyduğu sı-
nırları korudukları için, doğal olarak çevrelerindeki insanların
haklarına karşı da son derece titizdirler. Dürüstlükten, sami-
miyetten hiçbir şekilde taviz vermezler. Bu tür insanlardan