Page 245 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 245

Burada önemli bir ayrıntıya dikkat çekmemiz gerekiyor. Bir savcılık soruşturmasında mahke-
               mece alınmış bir gizlilik kararı olmasa dahi, soruşturma evresindeki bilgi ve belgelerin yayınlan-
               ması yasaktır.Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nin 27. Maddesi’nde bu kural
               şöyle açıklanmıştır:




                         “Suçluluğu  bir  yargı  hükmüne  bağlanana  kadar  kişinin  masumiyeti  esastır  ve
                      soruşturma evresi gizlidir. Bu nedenle, soruşturma evresinde gözaltındaki bir kişi-
                      nin “suçlu” olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkartılmasına, kişilerin
                      basınla sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilm-
                      elerine sebebiyet verilmez ve soruşturma evrakı hiçbir şekilde yayımlanamaz.”





                  Bir soruşturma dosyasının “gizli” olarak yürütülmesindeki tek amaç, bu süreçte emniyet bi-
               rimlerince  delillerin  toplanması  aşamasının  sekteye  uğramadan  yürütülebilmesi  değildir.Bir
               soruşturma dosyasının gizliliği, aynı zamanda “masumiyet karinesi” gereği, dosya kapsamında
               haklarında araştırma yapılan kişilerin haklarının korunabilmesi ve onların toplum nezdinde

               yargılama yapılmadan suçlu gibi gösterilmesinin önüne geçmek amaçlıdır. Ülkemizde ceza
               kanunlarının maddelerini kaleme alan değerli hukukçulardan birisi olan İzzet Özgenç, bu gerçeği
               şöyle açıklamaktadır:

                         “Kişilerin haberleşme gizliliklerinin, özel hayatlarının gizliliklerinin korunması, özellikle
                      masumluk karinesinden yararlanabilmeleri, soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi ve suç
                      delillerinin korunması amacıyla, soruşturma evresinin gizliliği kabul edilmiştir. Bu gizlilik
                      kural olarak soruşturmanın süjesi olmayan kişilere karşıdır.”

                  Dolayısıyla, arkadaşlarımızın daha gözaltı süreci devam ederken basına servis edilen  yalan
               yanlış bilgilerle kamuoyuna “suçlu” gibi tanıtılmaları “Masumiyet Karinesi”nin açık bir ihlalidir.

                  Ancak burada en dikkat çekici konu, yüzlerce insan hakkında, hiçbir somut bilgi, belge, delil ol-
               madan, peşin hüküm verip kolaylıkla iftiralar atabilen bir basın gücüyle karşı karşıyaolduğumuzu
               görmemizdir. Bu aslında çok endişe vericibir tablodur. Hatırlanacağı gibi 11 Temmuz sabahında
               Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız hakkında neler yazılmış neler konuşulmuş ne iddialar ortaya
               atılmış iken geldiğimiz aşamada bu saçma ve asılsız iddiaların büyük kısmı şu an dillendirilmiyor
               bile…

                  Şimdi ise gizlilik esasıyla yürütülen soruşturma dosyasındanhukuka aykırı şekilde servis edi-
               len asılsız bilgilerle hazırlanan haberlerden derlediğimiz birkaç örneği sizlerle de paylaşmak isti-
               yoruz. Ama öncesinde haberlerin sunuş şeklini de ayrıca başlıklar halinde dikkatlerinize sunmak
               istiyoruz. Çünkü sadece bu başlıklardan bile bazı resmi kişilerin ve dosyanın husumetli müştekile-
               rinin tüm bu hukuksuzlukların içerisinde olduğu açıkça anlaşılmaktadır:










                                                          245
   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250