Page 305 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 305
lefonda konuşma yapılmadığına dair sahte bir evrak düzenlemişler ve telefonun 3 aylık dinleme
kayıtlarını “ses gelmiyor” bahanesiyle haksız ve hukuksuz bir şekilde imha etmişlerdir. Bu usulsüz
imhanın nedeni, bu hat üzerinden gerçekleştirdikleri kumpas amaçlı konuşmaları ortadan kaldır-
maktır.
Bu usulsüz imha işleminin anlaşılması ile birlikte bu kumpasın mağduru olan TBAV camiası
mensupları tarafından yapılan şikayetler neticesinde ilgili müfettişliklerce incelemeler yapılmış
ve “ses gelmiyor” bahanesiyle içeriği imha edilen hat üzerinden aylarca konuşmalar yapıldığı ve
dolayısıyla hiçbir ses sorununun olmadığı anlaşılmıştır. Yani FETÖ’cü polislerin dosyadaki kum-
pas izlerini yok etmek amacıyla sildikleri ses kayıtlarıyla ilgili imha tutanaklarındaki usulsüzlük
resmi raporlarla sabit olmuştur. Bahsettiğimiz bu hususun doğruluğuna dair inceleme raporlarını,
TBAV camiası mensuplarıncayapılan başvuruları ve daha çok fazla hususa dair evrakları talebiniz
halinde sizlere gönderebiliriz.
Görüldüğü üzere savcı Fikret Seçen (gazeteci Emir Somer’in iddiasının aksine) dosyayı
kapatmamış aksine sahte bir ihbarla soruşturma başlatıp bir de üstelik bu süreçte birçok
hukuksuzluğa imza atmıştır.
10.26. “Adnan Oktar’ın nikah kıydığı 16 yaşındaki kız çocuğu yaşadıklarını
anlattı” başlıklı haber gerçek dışıdır
04.02.2019 tarihinde yayınlanan “Adnan Oktar’ın nikah kıydığı 16 yaşındaki kız çocuğu yaşadık-
larını anlattı” başlıklı asılsız haber tüm basında bir anda hızlıca yayılmıştır.
Gizli olarak yürütülen bir soruşturma kapsamında verilen bir ifade tüm detaylarıyla birlikte
soruşturmanın sıhhati ve gizliliği hiçe sayılarak yayınlanabilmiştir. Kaldı ki söz konusu iddialar
gerçek dışı ve hayatın olağan akışına taban tabana zıt iddialardır.
Haber içeriğinde, S.I isimli sözde mağdur olduğunu iddia eden kişinin ifadesi sanki dosya adına
yeni bir gelişmeymiş gibi lanse edilmiş ve bu üslupla haberleştirilmiştir. Oysaki, Adnan Oktar’ın
emniyet sorgusunda kendisine sorulan sorulardan S.I isimli kişinin Seda Işıldar olduğunu ve bu
iddiaları 01.06.2018 tarihli ifadesinde belirttiğini anlamaktayız. Yani 11.07.2018 tarihli polis ope-
rasyonu öncesinde verilen bir ifadenin yeni bir gelişmeymiş gibi haber yapılıp buna karşın Sayın
Oktar’ın 17.07.2018 tarihli emniyet ifadesinde bu asılsız iddiaları çürüttüğü savunmasından tek
kelime dahi bahsedilmemiş olmasını iyi niyetle açıklamak mümkün değildir.
Şimdi bu kısa hatırlatmaların ardından haber içeriğinde yer alan iddialara karşı cevaplarımızı
sunalım.
Öncelikle S.I (Seda Işıldar) isimli kişinin iddialarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, kendi
içindeki çelişkilerden dahi anlaşılmaktadır. Tabi ki bu iddialara yönelik hukuki savunmalarımızı
ve beyanlarımızı dosyanın husumetli müştekilerinin delil ve tanıklarımızı karartma ihtimaline
karşın ilerleyen aşamalarda sunacağız.
Ancak şunları söyleyebiliriz ki; S.I isimli kişi yaklaşık 30 yıldan uzun zaman öncesine ait birta-
kım iddialardan bahsetmekte ancak bu iddialarına dayanak olacak en ufak somut bir delil bile gös-
305