Page 164 - İmanın Güzellikleri
P. 164

İmanın Güzellikleri

                    SE Vİ LEN ŞEY LER DEN İN FAK ET MEK

                 Sa mi mi ve ih las lı bir şe kil de, Al lah'ın rı za sı dı şın da hiç bir amaç ya da
             kar şı lık gö zet me den in fak et mek ima nın gös ter ge si dir. İn fak eden mü  -
             min ler pek çok ayet te övül müş ve müj de len miş ler dir. Allah Al-i İm ran Su  -
             re si 'nin 92. aye tin de in fak et me ko nu sun da şöy le buyurmaktadır:
                 Sev di ği niz şey ler den in fak edin ce ye ka dar as la iyi li ğe ere mez -
                 si niz. Her ne in fak eder se niz, şüp he siz Al lah onu bi lir. (Al-i

                 İm ran Su re si, 92)
                 İnsanın bir kişiye ya da bir şeye verdiği değer, onu elde etmek için
             feda ettiği şeyin büyüklüğüyle orantılıdır. Eğer bazı şeyleri feda edemi-
             yorsa, o şeyler onun için daha kıymetli demektir. Hiçbir şey Allah'ın rıza-
             sı ve rahmetinden daha değerli olamayacağı için gerçek bir mümin bun-
             ları elde etmek için sahip olduğu herşeyi bir anda gözden çıkarabilir.
             Böyle davranmadığı takdirde sevgi ve bağlılık duyduğu dünyevi birtakım

             şeyleri Allah'ın hoşnutluğunun üzerinde tuttuğu ortaya çıkar. Bu durum-
             da da ayette bildirildiği gibi asla iyiliğe erişemez.
                 Bir insan çok fazla infakta bulunuyor, büyük hizmetler yapıyor,
             sürekli ibadet ediyor olabilir. Dini bilgisi de çok fazla olabilir. Ancak
             durum gerektirdiği zaman sevdiği bir şeyden kopamıyor, Allah yolunda
             onu infak edemiyorsa, bu imani bir zaaf ve çok büyük bir eksikliktir.
             Çünkü o şeyi Allah'ın rızasına tercih etmiş olur. Ameli ne olursa olsun bu
             kişi, imanın özünü kavrayamamış, önceden iyi şeyler yaptığını sanırken
             yaptıkları boşa gitmiştir. Sevginin yalnızca Allah'a yöneltilmesi, sevilen

             diğer şeylerin, diğer insanların ise ancak Allah'ın tecellisi olarak, Allah da
             onları sevdiği için, Allah'ın rızasını kazanmak için sevilmeleri gerektiğini
             önceki bölümlerde belirtmiştik. Allah Katında makbul olan sevgi şekli
             budur.
                 Böyle olunca insan zaten sevdiği ve sahip olduğu şeyleri her zaman
             ve hiç tereddüt etmeden, seve seve feda eder. Sevgisi Allah için oldu-
             ğundan kaybettiği bir şey yoktur. Zira Allah her tarafı sarıp kuşatmıştır.

             Ona şah damarından daha yakındır. Bir şey kaybetmediği gibi, Allah'ın
             dilediği şekilde davrandığından Allah'ın daha büyük sevgi ve ikramına
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169