Page 165 - İmanın Güzellikleri
P. 165
Harun Yahya (Adnan Oktar)
kavuşur. Elinden çıkana üzülmez, tersine daha çok sevinir. Gerçek
mümin tavrı da budur. Oysa kişi sevdiği şeyi ya da kimseyi Allah'tan
bağımsız müstakil bir varlık olarak seviyorsa, onu Allah'a ortak koşmuş,
put edinmiş olur. Bu şeyi infak etmesi gerekince, eğer herşeye rağmen
Allah'ın emirlerine uyar, samimi olarak onu infak ederse Allah'ın dileme-
siyle, cahilliği ve hevası nedeniyle içine düştüğü bu şirkten arınıp temiz-
lenmiş olur. Sonuçta da iyiliğe erer, Allah'ın rahmetine kavuşur.
BE ĞE NİL ME YEN BİR ŞE Yİ İN FAK ET ME MEK
Tüm ibadetlerde olduğu gibi, infak ederken de, bu ibadetin hikme-
tinin akılda tutulması çok önemlidir. İnfak müminler için manevi bir arın-
ma ve temizlenme vesilesidir. İnsan sevdiği, değer verdiği şeyleri yalnız-
ca Allah dilediği için, O'nun hoşnutluğunu kazanmak için seve seve feda
ediyorsa ancak o zaman yaptığı infak Allah Katında bir anlam ve değer
kazanır. Mümin bu şekilde Allah'ın rahmet ve hoşnutluğunu dünyadaki
hiçbir şeye değişmeyeceğini, bu uğurda herşeyi feda edebileceğini kanıt-
lamış olur. Mümin bu şekilde davranarak Allah'ın rızasını ve rahmetini
kazanmaya muhtaçtır. Allah herşeyden münezzehtir. Bu konuyla ilgili bir
ayette şöyle buyrulur:
Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için
yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yumma-
dan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve
bilin ki, şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övül-
meye layık olandır. (Bakara Suresi, 267)
İnfak olarak, hoşlanmadığı, zaten başından savmak istediği hatta
hakir gördüğü şeylerivermeye kalkışmak görüldüğü gibi ayette de mene-
dilmiştir. Görünürde infak etmiş olmak maksadıyla böyle bir hareket yap-
mak kişiye Allah Katında bir şey kazandırmaz. Bu yüzden mümin yukarı-
daki ayette bildirilen ve Kuran ahlakına aykırı olan bu hatadan titizlikle
sakınmalıdır.
163