Page 152 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 152
154 ASA-YI MUSA
ve Musahhariyetlerini gösterdikleri gibi, koca Semavat o dehşetli
Azametiyle hadsiz yıldızlarıyla ve o yıldızlar da dehşetli büyüklükle-
riyle ve gayet şiddetli hareketleriyle beraber, zerre miktar ve bir saniye-
cik kadar hududlarından tecavüz etmemeleri, bir âşire-i dakika kadar va-
zifelerinden geri kalmamaları, Sâni'-i Zülcelallerinin ne kadar dakik bir
Mizan-ı Mahsus ile Rububiyetini icra ettiğini nazar-ı dikkate gösterirler.
Hem de şu Âyet gibi Sure-i Amme'de ve sair Âyetlerde beyan olunan
Teshir-i Şems ve Kamer ve Nücumla işaret ettiği gibi:
ِ
ِ
ِ
ِ
اهموجن۪ؤُلئَلت۪اهحابصم۪لهْلتِ۪اه ِ جارس۪عشعتَ
ُ ُ ْ َ َ
ُ َ َ َ
ُ
َ
َ
ُ ُ ُ ْ َ َ
َ ْ
ِ ِ
ِ
ٍ ۪ ء ۪ َٓ اهتناَ۪لا ِ ب۪ةنَطْلس۪ى ۪ هنلاِ۪لهَلا۪نلعت
ِ
ٰ ُّ
ً َ
ُ ْ ُ
َ ْ
ْ
َ
Yani: Semanın müzeyyen tavanına, güneş gibi ışık verici,
ısındırıcı bir lâmbayı takmak; gece gündüz hatlarıyla, kış yaz sahifele-
rinde Mektubat-ı Samedaniyeyi yazmasına bir Nur hokkası hükmüne
getirmek ve yüksek Minare ve kulelerdeki büyük saatların parlayan ak-
rebleri misillü, Kubbe-i Semada Kameri, zamanın Saat-ı Kübrasına bir
akreb yapmak; mütefavit çok Hilâller suretinde her geceye güya ayrı bir
Hilâl bırakıp, sonra dönüp kendine toplamak, menzillerinde Kemal-i
Mizanla, dakik hesabla hareket ettirmek ve Kubbe-i Semada parlayan,
tebessüm eden yıldızlarla, göğün güzel yüzünü yaldızlamak, elbette
nihayetsiz bir Saltanat-ı Rububiyetin Şeairidir. Zîşuura, onu iş'ar eden
muhteşem bir Uluhiyetin işaratıdır. Ehl-i Fikri, İmana ve Tevhide davet
eder.
Bak Kitab-ı Kâinatın safha-i rengînine
Hâme-i Zerrîn-i Kudret, gör ne tasvir eylemiş.
Kalmamış bir nokta-i muzlim, çeşm-i dil erbabına
Sanki Âyâtın Huda, Nur ile tahrir eylemiş.
Bak, ne Mu'ciz-i Hikmet, iz'an-rubâ-yı Kâinat;
Bak, ne âlî bir temaşadır Feza-yı Kâinat;
Dinle de yıldızları, şu Hutbe-i Şirinine,
Name-i Nurîn-i Hikmet, bak ne takrir eylemiş.
Hep beraber nutka gelmiş, Hak Lisanıyla derler:
Bir Kadîr-i Zülcelal'in Haşmet-i Sultanına