Page 84 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 84

86                                                                                                                                       ASA-YI MUSA

          Meselâ: Başta  ۪ ِقَلفْلا ۪ ِ بر ِ ب۪ذوعَا۪ ْ لق Cümlesi, bin üçyüz elliiki veya dört
                          َ
                                        ُ
                                َ ُ ُ
                              ِّ
          (1352-1354)  tarihine  hesab-ı  ebcedî  ve  cifrîyle  tevafuk  edib  nev'-i
          beşerde en geniş hırs ve hasedle ve birinci harbin sebebiyle vukua gel-
          meye  hazırlanan  ikinci  harb-i  umumîye  işaret  eder.  Ve  Ümmet-i
          Muhammediyeye (A.S.M.) manen der: "Bu harbe girmeyiniz ve Rab-
          binize  iltica  ediniz."  Ve  bir  mana-yı  remziyle,  Kur'an'ın
          Hizmetkârlarından olan Risale-i Nur Şakirdlerine hususî bir iltifat ile
          onların Eskişehir hapsinden, dehşetli bir şerden aynı tarihiyle kurtul-
          malarına ve haklarındaki imha plânının akîm bırakılmasına remzen ha-
          ber verir; manen "İstiaze ediniz" emreder gibi bir remz verir.
                                        ِ
                 Hem meselâ:  ۪قَلخ۪امِ۪رش۪نم   Cümlesi -şedde sayılmaz- bin üçyüz
                              َ َ َ
                                     َ ْ
                                    ِّ
          altmış bir (1361) ederek bu emsalsiz harbin merhametsiz ve zalimane
          tahribatına rumi ve hicri tarihiyle parmak bastığı gibi; aynı zamanda
          bütün kuvvetleriyle Kur'anın Hizmetine çalışan Nur Şakirdlerinin geniş
          bir imha plânından ve elîm ve dehşetli bir beladan ve Denizli hapsinden
          kurtulmalarına  tevafukla,  bir  mana-yı  remzî  ile  onlara  da  bakar.
          "Halk'ın şerrinden kendinizi koruyunuz" gizli bir îma ile der.
                                    ِ ِ
                              ِ
                 Hem meselâ:  ۪دقعْلا۪فِ۪تاثاَّفنلَا   cümlesi – şeddeler   sayılmaz-
                                        َ َّ
                               َ ُ
          bin üçyüz yirmisekiz (1328); eğer şeddedeki (ل) sayılsa, bin üçyüz ell
          isekiz (1358) adediyle bu umumî harbleri yapan ecnebi gaddarların, hırs
          ve hased ile bizdeki Hürriyet İnkılabı'nın Kur'an lehindeki neticelerini
          bozmak fikri ile tebeddül-ü saltanat ve Balkan ve İtalyan Harbleri ve
          birinci ve ikinci Harb-i Umumî'nin patlamasıyla maddî ve manevî şer-
          lerini, siyasî diplomatların radyo diliyle herkesin kafalarına sihirbaz ve
          zehirli üflemeleriyle ve mukadderat-ı beşerin düğme ve ukdelerine gizli
          plânlarını  telkin  etmeleriyle  bin  senelik  medeniyet  terakkiyatını
          vahşiyane  mahveden  şerlerin  vücuda  gelmeye hazırlanmaları tarihine
                               ِ ِ
                         ِ
          tevafuk ederek,  ۪دقعْلا۪فِ۪تاثاَّفنلَا   in tam manasına tetabuk eder. Hem
                                   َ َّ
                          َ ُ
                         ِ ٍ ِ
                                     ِ
          meselâ:  ۪دسح۪اذا۪دساحِ۪رش۪نمو  Cümlesi -şedde ve tenvin sayılmaz-
                        َ
                  َ َ
                                 َ ْ َ
                              َ
                   َ
                                ِّ
          yine   bin   üçyüz    kırkyedi    (1347)    edib,    aynı    tarihte,    ecnebi
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89