Page 224 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 224

HAYATIN GERÇEK KÖKEN‹

             mek, tüm canl›lara hakim olan Yüce Allah'›n varl›¤›n› kabul etmek anlam›-
             na gelir. Onlar ise kendilerini bu gerçe¤i kabul etmemek için flartland›r-
             m›fllard›r. Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis adl› kitab›nda bu
             ilginç durumu flöyle anlat›r:
                 Yüksek organizmalar›n genetik programlar›n›n yap›s›, milyarlarca bit (bilgi-
                 sayar birimi) bilgiye ya da 1000 ciltlik küçük bir kütüphanenin içindeki tüm
                 harflerin dizilimine efl de¤erdir. Bu denli kompleks organizmalar› oluflturan
                 trilyonlarca hücrenin geliflimini belirleyen, emreden ve kontrol eden say›s›z
                 karmafl›k ifllevin tamamen rastlant›ya dayal› bir süreç sonucunda olufltu¤u-
                 nu iddia etmek ise, insan akl›na yönelik bir sald›r›d›r. Ama bir Darwinist, bu
                 düflünceyi en ufak bir flüphe belirtisi bile göstermeden kabul eder! 274


                 "RNA Dünyas›" Tezinin Geçersizli¤i
                 70'li y›llarda, ilkel dünya atmosferinin içerdi¤i gazlar›n amino asit
             sentezini imkans›z k›ld›¤›n›n anlafl›lmas›, kimyasal evrim teorisi için bü-
             yük bir darbe oldu. Stanley Miller, Sydney Fox, Cyril Ponnamperuma gi-
             bi evrimcilerin y›llar boyu yürüttü¤ü "ilkel atmosfer deneyleri"nin tümü-
             nün geçersiz oldu¤u anlafl›ld›. Bu nedenle 80'li y›llarda baflka evrimci ara-
             y›fllar geliflti. Bunun sonucunda, ilk önce proteinlerin de¤il, proteinlerin
             bilgisini tafl›yan RNA molekülünün olufltu¤unu öne süren "RNA Dünya-
             s›" senaryosu ortaya at›ld›.
                 1986 y›l›nda Harvard'l› kimyac› Walter Gilbert taraf›ndan ortaya at›-
             lan bu senaryoya göre, bundan milyarlarca y›l önce, her nas›lsa kendi ken-
             disini kopyalayabilen bir RNA molekülü tesadüfen kendili¤inden olufl-
             mufltu. Sonra bu RNA molekülü çevre flartlar›n›n etkisiyle birdenbire pro-
             teinler üretmeye bafllam›flt›. Daha sonra bilgileri ikinci bir molekülde sak-
             lamak ihtiyac› do¤mufl ve her nas›lsa DNA molekülü ortaya ç›km›flt›.
                 Her aflamas› ayr› bir imkans›zl›klar zinciri olan bu hayal etmesi bile
             güç senaryo, hayat›n bafllang›c›na aç›klama getirmek yerine, sorunu daha
             da büyütmüfl, pek çok içinden ç›k›lmaz soruyu gündeme getirmifltir:
                 1— Daha, RNA'y› oluflturan nükleotidlerin tek bir tanesinin bile olufl-
             mas› kesinlikle rastlant›larla aç›klanamazken, acaba hayali nükleotidler
             nas›l uygun bir dizilimde biraraya gelerek RNA'y› oluflturmufllard›? Ev-
             rimci biyolog John Horgan RNA'n›n tesadüfen oluflmas›n›n imkans›zl›¤›-
             n› flöyle kabullenir:


                                              222
   219   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229