Page 315 - Hayatın Gerçek Kökeni
P. 315

Bilim ve Materyalizmi Birbirinden Ay›rmak

                 kabul etmek bilimsel amaca uygun de¤ildir. O halde birinci varsay›m› irde-
                 lemek gerekir. 394
                 Prof. Demirsoy, "do¤aüstü güçleri kabul etmemek", yani Yarat›c›'n›n
             varl›¤›n› reddetmek için imkans›z› tercih etti¤ini yazmaktad›r. Oysa bili-
             min amac› "do¤aüstü güçlerin varl›¤›n› kabul etmemek" de¤ildir. Bilim
             böyle bir amaçla yola ç›kmaz. Bilim hiçbir ön yarg›ya ba¤lanmadan sade-
             ce do¤ay› inceler ve bu incelemelerinden sonuçlar ç›kar›r. E¤er bu sonuç-
             lar, evrenin her noktas›nda do¤ada do¤aüstü bir akl›n tasar›m›n›n hakim
             oldu¤unu gösteriyorsa -ki böyledir-, bilim elbette bunu kabul etmelidir.
                 Dikkat edilirse, asl›nda "bilimsel amaç" diye ifade edilen fley, sadece
             maddenin var oldu¤u ve tüm do¤an›n da sadece maddi etkenlerle aç›kla-
             nabilece¤i yönündeki bir dogmad›r. Bu ise "bilimsel amaç" vs. de¤il, do¤-
             rudan materyalist felsefedir. Materyalist felsefe, "bilimsel amaç" gibi yü-
             zeysel sözlerin ard›na gizlenmifl ve bilim adamlar›n› gerçekte bilim d›fl› ka-
             bullere zorlamaktad›r. Nitekim Demirsoy, bir baflka konudan, hücredeki
             mitokondrilerin kökeninden söz ederken, tesadüf aç›klamas›n› "bilimsel
             düflünceye oldukça ters gelmesine ra¤men" kabul etti¤ini aç›kça belirtir:

                 ... Sorunun en can al›c› noktas›, mitokondrilerin bu özelli¤i nas›l kazand›¤›-
                 d›r. Çünkü tek bir bireyin dahi rastlant› sonucu bu özelli¤i kazanmas› akl›n
                 alamayaca¤› kadar afl›r› olas›l›klar›n biraraya toplanmas›n› gerektirir... Solu-
                 numu sa¤layan ve her kademede de¤iflik flekilde katalizör olarak ödev gören
                 enzimler, mekanizman›n özünü oluflturmaktad›r. Bu enzim dizisini bir hüc-
                 re ya tam içerir ya da baz›lar›n› içermesi anlams›zd›r. Çünkü enzimlerin ba-
                 z›lar›n›n eksik olmas› herhangi bir sonuca götürmez. Burada bilimsel düflün-
                 ceye oldukça ters gelmekle beraber daha dogmatik bir aç›klama ve spekülas-
                 yon yapmamak için tüm solunum enzimlerinin bir defada hücre içerisinde
                 ve oksijenle temas etmeden önce, eksiksiz bulundu¤unu ister istemez kabul
                 etmek zorunday›z. 395
                 Tüm bu sat›rlardan anl›yoruz ki evrim, gerçekte bilimsel araflt›rmala-
             r›n sonucunda ortaya ç›kan bir teori de¤ildir. Aksine, bu teori materyalist
             felsefenin gereklerine göre önce masa bafl›nda üretilmifl ve sonra da bilim-
             sel gerçeklere ra¤men kabul ettirilmeye çal›fl›lan bir tabuya dönüflmüfltür.
             Yine evrimcilerin yazd›klar›ndan anlad›¤›m›z üzere, tüm bu çaban›n bir
             de "amac›" vard›r ve bu amaç, her ne pahas›na olursa olsun canl›lar›n ya-
             rat›lmam›fl olduklar›n› savunmay› gerektirmektedir.





                                              313
   310   311   312   313   314   315   316   317   318   319   320