Page 104 - Rumilik Tehlike Mi
P. 104
102 Rumilik Tehlike mi?
ci görüntüler tam olarak mutasyonların meydana getirdiği sonuçlardır.
Düzgün yapıdaki organizmalar mutasyonların etkisiyle ölmüş veya şiddetli
zarar görmüştür.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu
molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar verir. Ame-
rikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana gelirler
ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutasyonların evrimsel bir gelişme
meydana getiremeyeceğini gösterir. Zaten yüksek derecede özelleşmiş bir orga-
nizmada meydana gelebilecek rastlantısal bir değişim, ya etkisiz olacaktır ya da
zararlı. Bir kol saatinde meydana gelecek rasgele bir değişim kol saatini geliştir-
meyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihtimalle etkisiz ola-
caktır. Bir deprem bir şehri geliştirmez, ona yıkım getirir. (B. G. Ranganathan,
Origins?, Pennsylvania: The Banner of Truth Trust, 1988, p. 7.)
Darwinistlerin iddiasına göre, mutasyon, vücudun her yerinde orantılı
ve birbirine uyumlu değişiklikler yapmak zorundadır. Örneğin evrimcile-
rin iddiasına göre rastgele mutasyonlarla sağ tarafta iddia ettikleri şekilde
bir kulak oluştuysa, sol tarafta da rastgele mutasyonların aynı simetride
aynı şekilde duyan, aynı özelliklere sahip ikinci bir kulağı oluşturması
gerekir. Örs, çekiç, üzengi her birinin aynı şekilde mükemmel olarak eşit
şekilde meydana gelmesi gerekir. Rastgele mutasyonların, kalp kapakçıkla-
rını iki tarafta da aynı şekilde oluşturması; bütün kapakçıkları, kulakçıkları
eşit uyumda, hatasız, tam yerli yerinde ve aynı anda meydana getirmesi
gerekir. Vücudun her bir organında bunun bu simetri ve düzen sağlanma-
dığı takdirde büyük çelişkiler olur. Bir kulağı ters, bir dişi farklı, tek gözü
alnında tek gözü burunda garip yapılar ortaya çıkar. Canlılıkta ise böyle bir
dengesizlik yoktur. Darwinistlerin iddiasına göre mutasyonların her şeyi
simetrik ve uyumlu şekilde meydana getirmesi geremektedir. Oysa mutas-
yonların tümü zarar getirir. Geçmişte, mutasyonların % 99'unun zararlı,
%1'inin etkisiz olduğu kabul edilmekteydi. Oysa yeni yapılan araştırmalar,
DNA’nın protein kodlamayan bölgelerinde gerçekleşen ve bu nedenle de
zararsız olduğu sanılan %1 oranındaki mutasyonların da uzun vadede