Page 121 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 121
SEKİZİNCİ ŞUA 123
Sonra yirmidokuzuncu mertebede , heybetli bir tarzda
ِ
ت
خمتَ خر بِ خور يَ خ و رامخ der. Yirmibeşte geçen ve Sırları bilmek
َ َّ َ َ
ُ َ َ
ْ َ ٍ
ْ
َ ٍ ْ
ٍ ُ
mânasında olan تخمتَ Kelimesini tekrar ile sabıkan beyan etti-
ْ َ َّ َ َ
ğimiz Hârikalı Yirmidokuzuncu Söz'e kuvvetli bir karine ile işaret eder.
Sonra otuzikinci mertebede Sûrelerin tâdâdında ehemmiyetle işaret ettiği
Risale-i Câmia olan Otuzikinci Söz'e yine nazar-ı dikkati kuvvetli
ِ
celbetmek için تر ِ مع نو َكلا ه ِ ب خومش َا خوميذ ve bir nüshada
ٍ ُ ْ َ
ٍ ُ ْ
ْ ْ
ُ ُ
ْ َ
ِّ
ِ
ِ
ِ
ترِّطع نوَكلا هب yâni İsm-i Adl ve İsm-i Hakemin Tecellisiyle ve
ُ ْ ْ
ْ َ ُ
Adalet ve Mîzaniyle ve İntizam ve Hikmetiyle dünya tâmir edilir.
Tahribden kurtulur. İkinci Nüsha ile o iki İsmin Rayiha-i Tayyibesiyle ve
çok hoş kokulariyle, dünya güzel kokular alır. Attar dükkânı gibi Rayiha-i
Tayyibe verir.
İşte, İsm-i Adl ve İsm-i Hakemin parlak bir âyineleri ve bir
Tefsirleri hükmünde olan Otuzikinci Söz'e parmak basıyor ve mâna-yı
mecazî suretinde ifade eder. خوميذ Kelimesinin tekrariyle Sözler Otuzüç
ٍ ُ ْ َ
iken bir mertebesi Mektublardan ibaret olduğuna ve Otuzikinci Söz, son
mertebesi bulunduğuna îmâ eder. Ben Süryanî Kelimelerinin mânalarını
tamamiyle bilemediğimden ve İmam-ı Gazâlî (R.A.) dahi tamamiyle îzah
etmediğinden Hazret-i İmam-ı Ali'nin (R.A.) o Kelimeler ile sair
Risalelere İşârâtını şimdilik bırakıyorum.
BEŞİNCİ REMZ: Mâdem Celcelûtiye Vahy ile Peygamber
Aleyhissalâtü Vesselâma nâzil olmuş. Ve Allâm-ül-Guyûbun İlmiyle ifade-
ِ
ِ
i mâna eder. Hem mâdem Celcelûtiye بَ۪ك و َك د ِ قَا ve رونلا جارس داقت
ْ
ُ َ ُ
ْ
ُ َ
Fıkralarında mâna-yı mecâzî ile o Kasidenin Hakikatını isbat eden Risale-i
Nura sarîhan; ve onun onüç ehemmiyetli