Page 124 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 124

126                                                                                   SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ



          Fıkrasiyle Risale-i Nur'un bidayette Oniki Söz namında iştihar ve intişar

                                              ِ
          eden oniki küçük Risalelerine  بَ۪ك  وَك   دقَا  Karinesiyle, bu Fıkradaki oniki
                                             ْ ْ
          Süryanî Kelimeler onlara birer işarettir. Gerçi elimde bulunan Celcelûtiye
          nüshası  en  sahih  ve  en  mutemeddir.  İmam-ı  Gazâlî  (R.A.)  gibi  çok
          Imamlar  Celcelûtiyeyi  şerh  etmişler.  Fakat  bu  Süryanî  Kelimelerin
          mânasını tam bilmediğimden ve nüshalarda ihtilâf bulunduğundan, herbiri-
          sinin vech-i işaretini ve münasebetini şimdilik bilmediğimden bırakıyorum.


                                                                  ِ

                 Elhasıl: Hazret-i İmam-ı Ali (R.A.) bir def'a    َك  وَك   دقَا  Fıkrasiyle
                                                           ب۪
                                                                 ْ ْ
          Âhir  Zamanda  Risale-i  Nuru  Dua  ile  Allahdan  niyaz  eder,  ister  ve
          bidayette  oniki  Risaleden  ibaret  bulunduğundan,  yalnız  oniki  Risalesine
                                                ِ
                                     ِ
          işaret ediyor. İkinci def'ada   رونلا  جارس  داقت  Fıkrasiyle daha sarih bir

                                                   ُ َ ُ
                                            ُ َ
          surette  Risale-i  Nuru  medh  ü  senâ  ile  göstererek  tekemmülüne  işareten,
          umum Sözleri ve Mektubları ve Lem'aları remzen haber verir. Hem Oniki
          Söz namı ile çok intişar eden o küçücük Risaleler bu Fıkradaki Kelimeler
          gibi  birbirine  ismen  ve  sureten  benzedikleri  gibi,  Bedi'  mânasında  olan
          Celcelûtiye Kelimesine mutabık olarak herbiri gayet bedi' bir tarzda, güzel
          bir temsil ile, büyük ve derin bir Hakikat-ı Kur'aniyeyi tefsir ve isbat eder.

                 Eğer bir muannid tarafından denilse: Hazret-i İmam-ı Ali (R.A.) bu
          umum mecâzî mânaları irade etmemiş?

                 Biz de deriz ki: Faraza Hazret-i İmam-ı Ali (R.A.) irade etmezse
          fakat Kelâm delâlet eder. Ve karinelerin kuvvetiyle işarî ve zımnî delâletle
          mânaları  içine  dahil  eder.  Hem  mâdem  o  mecazî  mânalar  ve  işarî
          mefhumlar haktır, doğrudur ve vâkıa mutabıktır; ve bu iltifata lâyıktırlar
          ve  karineleri  kuvvetlidir.  Elbette  Hazret-i  İmam-ı  Ali'nin  (R.A.)  böyle
          bütün işarî mânaları irade edecek küllî bir teveccühü faraza bulunmazsa -
          Celcelûtiye  Vahy  olmak  cihetiyle-  hakikî  sahibi  Hazret-i  İmam-ı  Ali'nin
          (R.A.) Üstadı olan
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129