Page 185 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 185

PARLAK FIKRALAR ve GÜZEL MEKTUBLAR                                              187



                  İkinci  Hâtıra  :  Gaflet  saikasiyle  veya  gözsüz,  el  yardımıyle
           bâzıların Elmas yerine cam parçası aldığı gibi, Saadet-i Ebediye Dükkânı
           olan Risalet-ün-Nurdan saadet-i dünyeviye aramağa gelenleri Îkaz ve İrşad
           Fıkralarınız, gece-gündüz yol gözleyen umum Risalet-ün-Nur Şâkirdlerini
           mesrur eyledi.
                                                                                                  Talebeniz
                                                         H â f ı z  A l i  ( R . H . )

                                           * * *

                 Mustafalar,  Küçük Ali,  Mübarek  ve  Münevver  Kardeşler!

                  Mektubunuz, Büyük Ali'nin Mektubu gibi acib bir Hakikatı beyan
           ediyor. O Hakikat, Risalet-ün-Nur hakkında Hakdır. Fakat benim haddim
                                           ِ
                                                   ِ
                                                      ِ
                                                        َ
           değil ki, o hududa gireyim.  َل يئ   شارسا      ن۪ب   ءايب   ناَك   تم    ءام   َلع  Ferman
                                                   ش
                                                                  ش       ُا
                                                              َّ
                                                                      ُ َ
                                                       ْ َ
                                               ش َ
                                        َ
                                                                 ُ
                                          ْ
           etmiş. Gavs-ı A'zam Şâh-ı Geylânî (K.S.), İmam-ı Gazâlî (K.S.), İmam-ı
           Rabbânî (K.S.) gibi hem Şahsen, hem Vazifeten büyük ve Hârika Zatlar,
           bu  Hadîsi  kıymetdar  İrşadlariyle  ve  Eserleriyle  fiilen  tasdik  etmişler.  O
           zamanlar  bir  cihette  Ferdiyet  zamanı  olduğundan,  Hikmet-i  Rabbaniye
           onlar  gibi  "Ferîd"leri  ve  Kudsî  Dâhileri  Ümmetin  imdadına  göndermiş.
           Şimdi ise aynı Vazifeye, fakat müşkilâtlı ve dehşetli şerait içinde, bir Şahs-
           ı Mânevî hükmünde bulunan Risalet-ün-Nuru ve Sırr-ı Tesanüdle bir Ferd-
           i  Ferîd  mânasında  olan  Şâkirdlerini  bu  Cemaat  zamanında  o  mühim
           Vazifeye  koşturmuş.  Bu  Sırra  binaen,  benim  gibi  bir  neferin,  ağırlaşmış
           müşiriyet makamında ancak dümdarlık Vazifesi var.

                                                                 S a i d  N u r s î

                                           * * *

                  Evet,  bu  asrın  ehemmiyetli  ve  mânevî  ve  ilmî  bir  Mürşidi  olan
           Risalet-ün-Nurun  Hey'et-i  Mecmuası,  sair  şahsî  büyük  Mürşidler  gibi
           kendine  muvafık  ve  Hakikat-ı  İlmiyesine  münâsib  bir  kaç  nevi'de  ve
           bilhassa  Hakaik-ı  Îmaniyenin  izharında,  intişarında  azim  Kerametleri
           olduğu  gibi;  üç  Keramet-i  Zâhiresi  bulunan  "Mu’cizat-ı  Ahmediye"
           (A.S.M.), Onuncu Söz, Yirmidokuzuncu Söz ve "Âyet-ül-Kübrâ" gibi
           çok      Risaleleri      dahi,      herbiri      kendine      mahsus      Kerametleri
   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190