Page 105 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 105

Kötülü¤ün Sessiz Dilini Konuflanlar         103

            uyurlar. Buna rağmen yine de dinçleşemez; yine uyumak ve yi-
            ne dinlenmek isterler. Vicdanları üzerinde oluşan yoğun baskı
            nedeniyle bünyelerinin güçsüzleştiğini, hastalığa açık, zayıf bir
            hale geldiklerini kendileri de fark ederler. Öncesinde ne kadar
            çalışkan ve aktif olsalar da, sinsice kurdukları tuzaklar onlara
            durgunluk, aşırı ağırlık ve bitkinlik olarak geri döner. Kan has-
            talarındakine benzer türde ciddi bir hareket ağırlığı görülür.
            Böyle bir kişinin saçını düzeltmek için kolunu kaldırması, başını
            sağa sola çevirmesi bile normal bir insanda olduğu gibi olmaz.
            Son derece ağır, kesik kesik hareketlerle yürürler. Yemek ye-
            meleri, bir iş verildiğinde bu işi bitirmeleri çok uzun sürer. El-
            lerine bir kitap alıp yatağa uzanır ama kitabın daha birinci veya
            ikinci sayfasında uyuya kalırlar. Kapı çalınsa duymaz, yanlarında
            birisi tehlike atlatsa onu fark edip müdahale edemezler.
               Ayrıca hem fiziksel hem de zihinsel anlamda yaşadıkları tüm
            bu sıkıntıların başka insanlarda da görülebilen normal rahatsızlık-
            lar olduğunu öne sürerek içerisinde bulundukları durumu anla-
            mazlıktan gelmeye çalışırlar. Oysa bu ahlakta yaşamayı tercih et-
            tikleri, kendilerini sadece dıştan değiştirip içte sakladıkları gizli
            kötülükleri terk etmedikleri için böyle bir karşılık almaktadırlar.
               Görüldüğü gibi sinsilikle, samimiyetsizlikle bir şeyler elde et-
            meye çalışan insanlar, kendi kurdukları tuzağa kendileri düşmek-
            tedirler. Şeytanla işbirliği yapıp çıkar elde edebileceklerini sanır-
            larken, şeytanın oyununa gelmekte, büyük bir kayıp içerisine gir-
            mektedirler. Durgunluğu, ağırlığı, soğukluğu bir koz olarak kul-
            lanacaklarını sanırlarken, tüm bunlar bir hastalık gibi bünyelerini
            sarıp kuşatmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki samimi olarak bu
            durumdan kurtulmak isteyen kişi şeytan ile işbirliğini bıraktığı,
            Allah'a ve Kuran'a teslim olduğu takdirde, Allah'ın dilemesiyle
            üzerindeki şeytanın etkisi kalkacak ve bu kişi hem kendisine
            hem de çevresine nimet olacak bir ahlak kazanacaktır.
   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110