Page 143 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 143

Kötülü¤ün Sessiz Dilini Konuflanlar         141

            Bu ise ağlamaya biraz daha yakın bir görüntü ortaya çıkarır. Bu
            aşamada artık göz de kullanılmaya başlar. Göze ağlama öncesi
            oluşan ıslak ve anlamsız bakış yerleştirilir. Buğulu bakışlarla kar-
            şıdaki insanların gözleriyle bağlantı kurularak onları daha derin-
            den etkilemek için çaba sarf edilir. Ses ise artık tam olarak fren-
            lenmiştir. Çevresindekilere son safhaya çok yaklaşıldığını ifade
            etmek için sorular kesik kesik, anlamsız ve titrek sözcüklerle
            cevaplanmakta; çaresizlik olabildiğince vurgulanmaya çalışıl-
            maktadır. Kişi hiç taviz vermeden kendisine acınmasını bekle-
            mekte, şeytani bir merhamet arayışı ile bu oyunu sürdürmek-
            tedir. Duygusal bakışları ve kesik cümleleri devreye sokarak
            eylemini daha da şiddetlendirmektedir. Ses çok cılız çıkmakta,
            ifadeler olabildiğince aciz, zavallılığını vurgulayacak şekilde seçil-
            mektedir.
               Oysa Müslümanın hayatında hiçbir zaman aciz kalmayı ken-
            dine yakıştıracağı, çaresizliği kabul edeceği bir an olmaz. Her
            şartta gücünü ve güvenini Allah'tan alan, son derece akıllı, çö-
            zümcü bir karakter gösterir. Karşısına çıkan hiçbir engel ya da
            kendisinden beklenilen hiçbir şey onda yılgınlık oluşturmaz.
            Allah'ın her olayı mutlaka çözümü ile birlikte yarattığını bilerek
            imanın kendisine kazandırdığı güçlü karaktere uygun bir tavır
            sergiler. Kuran'da, "Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçek-
            ten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz." (Al-i İm-
            ran Suresi, 139) ayetiyle bildirildiği gibi, Allah'a tevekkül eden
            bir insanın Rabbimiz'in izniyle her işin üstesinden gelebileceğini
            bilir.
               Samimi imanın insana kazandıracağı bu manevi güçten yok-
            sun olan insanlar ise iradesizlikleri içerisinde bocalayıp durur-
            lar. Dikkatlerini verdikleri ve irade gösterdikleri konular yalnız-
            ca samimiyetsiz hedeflerinden ibarettir. Bu amaçla kullandıkla-
   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148