Page 144 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 144

142                  KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

            rı gizli ağlama metodlarıyla (ses titretmek ve ağız mimikleri
            kullanmak) verdikleri sinsi mesajların istedikleri şekilde etkili
            olmadığını gördüklerinde kendi çarpık inançlarına göre yapıla-
            cak tek şey kalmıştır: "Ağlamak".
               Bu aşama tüm ön safhaların işe yaramadığı durumlarda hız-
            la devreye sokulur. Ses tamamen gider, konuşma kesilir. İste-
            diğini elde edemezse yoğun olarak ağlar. İstediği şeyleri bu
            aşamada duyamazsa bu sefer ağlaması daha da güçlenir. Kişi
            haklı çıkmak uğruna bu tür küçük düşürücü ve neredeyse in-
            sanlık dışı bir görüntü sergilemeyi hiç çekinmeden göze alır.
            Nefsini kurtarmak adına tüm insani özelliklerini yitirmiş biri gi-
            bi davranmaktan da çekinmez. Allah Kuran'da nefsine uyarak
            kendisini yüceltmek ve insanların gözünde haklı çıkarmak pe-
            şinde olan bu gibi insanların amaçlarının aksine aşağılanacakla-
            rını şöyle bildirmektedir:
                Eğer Biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o
                yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu.
                Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan,
                kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin
                durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan toplulu-
                ğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara ak-
                tar. Ki düşünsünler. (Araf Suresi, 176)
               Şeytanı kendilerine dost edinen insanlar hakkında buraya
            kadar anlatılanların ortaya koyduğu çok açık bir gerçek vardır:
            Bu kişiler ağlayarak ortaya sinsi bir eylem koymaktadırlar. Bu-
            nun en önemli delillerinden biri bu kişilerin istedikleri anda bu
            karakterden sıyrılıp farklı bir kişilik gösteriyor olmalarıdır.
            Kendileriyle aynı bozuk ahlakı gösteren kimselerin yanlarına
            gittiklerinde son derece canlı ve konuşkan bir karakter göste-
            rirler. Açılmakta, doğal bakıp konuşmakta hiç zorlanmazlar.
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149