Page 171 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 171

Kötülü¤ün Sessiz Dilini Konuflanlar         169

            ederse, kendisi adına kazançlı olacaktır. Bu nedenle böyle sami-
            miyetsiz bir yönteme sarılan insanlar, kendilerini hakka çağıran
            insanları gizli yöntemlerle durdurmak istemekle ancak kendile-
            rine kötülük yapmış olacaklardır.


               Melekler canlarını alırken bile "biz hiçbir
               kötülük yapmıyorduk" diyerek haksızlığa
               uğradıklarını iddia etmeleri
               Haksızlığa uğrama mantığının şiddetli esiri haline gelmiş olan
            kişiler ölüm anlarına kadar savundukları bu ideolojiden vazgeç-
            mezler. Ölüm anına dek kimse tarafından anlaşılamadıklarını,
            ama aslında kalplerinin çok temiz olduğunu, iyi niyetlerini, ma-
            sumluklarını çevrelerindeki insanlara bir türlü ifade edemedik-
            lerini iddia ederler. Kendilerini iyi ifade etmelerinin engellen-
            mesinden dolayı bu ana kadar haksızlığa uğradıklarını düşünür-
            ler. Kendilerini yine kendilerinden başka hiç kimsenin anlama-
            dığına inanırlar.
               İnsanlara yönelttikleri tüm bu suçlamaların temelinde ise el-
            bette ki tüm bu yaşadıkları olayları yaratan Allah'a olan samimi-
            yetsiz yaklaşımları vardır. Kuran'da bu kişilerin ölüm anlarında
            bile Allah'a karşı kendilerini savunmakta bir sakınca görmedik-
            leri bildirilmektedir: (Allah'ı tenzih ederiz)
                Ki melekler, kendi nefislerinin zalimleri olarak onla-
                rın canlarını aldıklarında, "Biz hiçbir kötülük yapmı-
                yorduk" diye teslim olurlar. Hayır, şüphesiz Allah, si-
                zin neler yaptığınızı bilendir. (Nahl Suresi, 28)

               Hayatlarını Allah'ın rızasına uymak yerine şeytanın adımları-
            nı izleyerek geçirdiklerini, doğru yola çağrıldıkları halde kötü-
            lükten vazgeçmediklerini ve sürekli kendilerini haklı çıkaracak
            bir şeyler bulduklarını bildikleri halde, son ana kadar kendileri-
   166   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176