Page 176 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 176

174                  KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

            dır. İnsan dünya hayatında çeşitli mazeretlerle kendisini ne ka-
            dar masum göstermeye çalışırsa çalışsın, ahirette bunların hiç-
            biri kabul görmeyecektir. Aslında "Hayır; insan, kendi nefsi-
            ne karşı bir basirettir. Kendi mazeretlerini ortaya atsa
            bile." (Kıyamet Suresi, 14-15) ayetleriyle hatırlatıldığı şekilde,
            gerçekte bu mazeretlerinin samimiyetsiz birer yalandan ibaret
            olduğunu kendisi de bilmektedir. Nitekim ahirette, şeytana
            kendi iradesiyle uyduğunu ve doğru yoldan bilerek yüz çevir-
            diğini büyük bir pişmanlıkla kendisi de itiraf edecektir. Ku-
            ran'da bu durum şöyle bildirilmektedir:
                O gün, zulmeden, ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle)
                der: "Ah keşke, elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsay-
                dım, Vah yazıklar bana, ne olurdu da filanı dost edin-
                meseydim. Çünkü o, gerçekten bana geldikten son-
                ra beni zikirden (Kur'an'dan) saptırmış oldu. Şeytan
                da insanı 'yapayalnız ve yardımsız" bırakandır." (Fur-
                kan Suresi, 27-29)
                Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir gör-
                sen; derler ki: "Keşke (dünyaya bir daha) geri çevril-
                seydik de Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve
                müminlerden olsaydık." (Enam Suresi, 27)
                Gerçekten Biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kişinin
                kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı
                gün, kafir olan da: "Ah, keşke ben bir toprak oluver-
                seydim" diyecek. (Nebe Suresi, 40)
   171   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181