Page 144 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 144
HABBE ZEYL-ÜZ ZEYL 147
İ'lem Eyyühel-Aziz! Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat,
teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında,
hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilât ile
tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin
vakit sathî, icmalî düşün, tafsilâta geçme. Çünki icmalde, fezlekede
olan kıymet ve güzellik, tafsilâtında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür,
dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma boğulursun.
Arkadaş! Nefsî Tefekkürde tafsilâtlı, âfâkî Tefekkürde ise
icmalî yaparsan, Vahdete takarrüb edersin. Aksini yaptığın takdirde
kesret fikrini dağıtır, evham seni havalandırır. Enaniyetin kalınlaşır,
gafletin kuvvet bulur, tabiata Kalbeder. İşte dalalete îsal eden kesret
yolu budur.
İ'lem Eyyühel-Aziz! İnsan ne kadar cahil ve gafildir. Ne kadar
yolunu şaşırmış, nefsine zarar veriyor. Dokuz vecihle menfaatı
muhakkak, yalnız bir vecihle zararı mevhum olan büyük bir hayr-ı
azîmi terk, dalaleti irtikâb eder. Evet sofestaînin bir şübhesi için,
binlerce menfaat delilleri olan hidayeti terkediyor.
Halbuki insan çok vehham, ihtiyatlı olduğuna nazaran, dünyevî
bir işde onda bir zarar ihtimali varsa içtinab eder. Âhiret işi olursa onda
dokuz zarar ihtimali olduğu halde, içtinab etmez. İşte cehalet bu kadar
olur.
İ'lem Eyyühel-Aziz! Ruh-u İnsanî gayr-ı mütenahî ihtiyaçlara
giriftar, gayr-ı mütenahî elemlere mahaldir. Gayr-ı mahsur lezzetlere
iştihalıdır. Gayr-ı mahdud âmâli beslemektedir. Hattâ Kalbin dalaletiyle
beraber Ruhtan fışkıran Şefkat, gayr-ı mütenahî elemleri tazammun
ediyor. Binaenaleyh "Ben neyim? Ne kıymetim var ki, benim için
Kıyamet kopsun, Mizan vaz'edilsin, hesab görülsün?" demeye
hakkın yoktur.
Ey Kemal-i gurur ile dalalet kürsüsünde oturan! Hayatına
mağrur olma. Zira o hayat, bir mugalata ile kaimdir. Şöyle ki: O
kürsüde oturan dâll, zeval ve fenanın dehşetini düşünüp korktuğu
zaman Saadet-i Ebediye ihtimaline kaçar, Tekâlif-i Diniyenin
terkinde de Âhiretin olmayacağı ihtimaline kaçar. Bu mağlata ile
her iki elemden kurtuluyor. Lâkin, kısa bir zamanda düğüm açılır,
Hakikat ortaya çıkar. Ne birinci ihtimal elemini izale eder ve ne de
ikinci ihtimal yükünü tahfif eder.