Page 202 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 202

ONUNCU RİSALE                                                                                                  205

          yoktur.  Bu  sayede  Semavatta  Nizam  ve  İntizamı  bozacak  bir  hal
          yoktur. Sâkinleri verilen Emirlere Kemal-i İtaatle imtisal ediyorlar.
                 Dördüncü  basamak:  Cenab-ı  Hakk'ın  iktizaları,  Hükümleri
          mütegayir  bazı  Esmaları  vardır.  Meselâ:  Bedir  gibi  bazı  gazâlarda
          Ashab-ı  Kiram'a  yardım  etmek  üzere  küffar  ile  muharebe  etmek  için
          Melaikenin  Semadan  İnzâlini  iktiza  eden  İsmi,  Melaike  ile  şeyatîn  -
          yani Semavî olan Ahyar ile arzî eşrar- arasında muharebenin vukuunu
          istib'ad değil, iktiza eder. Evet Cenab-ı Hak Melaikeye bildirmeksizin
          şeytanları def' veya ihlâk edebilir. Fakat Satvet ve Haşmetinin iktizası
          üzerine bu kabil mücazatın müstehaklarına ilân ve teşhiri, Azametine
          lâyıktır.
                 Beşinci  basamak:  Ruhanîlerin  Ahyarı,  Semada  bulunduk-
          larından, eşrarı da letafetlerine güvenerek onları takliden iltihak etmek
          istediklerinde,  Ehl-i  Sema,  onları  şeraretleri  için  kabul  etmeyerek
          def'ediyorlar. Maahaza, bu gibi manevî mübarezeleri Âlem-i Şehadete,
          bilhassa  vazifesi  şehadet  ve  müşahede  olan  insana  ilân  ve  teşhirine
          Recm-i Nücum alâmet ve nişan kılınmıştır.
                 Altıncı basamak: Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan, nev'-i beşeri itaate
          İrşad,  isyandan  zecr  ve  men'etmek  üzere  kullandığı  Üslûb-u  Âlîsine
          bak:

                              ِ
             ِ
                                                         ِ ِ
                                                                 ِ
                تاو   مسلا   ِ   راَط      قَا   نم   اوُذف ْ  ْ َ ُ         نَا       نت    متعَطتسا  ِ  ِ      نا        ْ نْلاْاو     ِنجْلا     رشعم  اي    َ َ
                                                                     َ َ
                            ْ ْ
                                                َ
                                                             َ
                 ى َّ َ
                                                                        ْ
                                           ْ ُ ْ
                                                               ِّ
                                                  ْ
                                  ِ
                                                          ِ
                             ِ
                        ٍناَطْلب           َّلاا         نو   ُذ   فنت        ا     َلا    وُذفناف          ضرَلا   ْاو
                                        ُ ْ َ
                                    َ
                                                   ُ ْ َ
                            ُ                               ْ   َ
                 Yani:  "Ey  ins  ve  cin  Cemaati!  Mülkümden  hariç  bir
          memlekete  çıkıp  kurtulmak  için  Semavat  ve  arzın  aktarından
          çıkmaya  kuvvetiniz  varsa  çıkınız.  Amma  ancak  bir  Sultanla
          çıkarsınız."
                 Kur'an-ı  Kerim  bu  Âyet  ile  pek  geniş  Saltanat-ı  Rububiyete
          karşı  ins  ve  cinnin  aczlerini  ilân  zımnında  nida  ediyor:  "Ey  insan-ı
          hakir,  sagir,  âciz!  Ne  suretle,  şeytanları  recmeden  Melaike  ile
          necimlerin,  şemslerin,  kamerlerin  itaat  ettikleri  Sultan-ı  Ezel'e
          isyan  ediyorsun! Nasıl kocaman yıldızları mermi,  kurşun yerinde
          kullanabilen bir askere sahib olan bir Sultana karşı isyan etmeye
          cesaret ediyorsun!"
                 Yedinci  basamak:  Yıldızların  pek  küçük  efradı  olduğu  gibi,
          pek büyükleri de vardır. Semanın vechini, yüzünü ziyalandıran her şey
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207