Page 203 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 203

206                                                                                              MESNEVÎ-Î NURİYE

           yıldızdır. Bu neviden bir kısmı, Semaya zînet olmuştur. Bir kısmı da
           şeytanları recmetmek için Semavî Mancınıklardır. Semada yapılan bu
           Recm,  Sema  gibi  en  vâsi  dairelerde  bile  vukua  gelen  mübareze
           hâdisesini  insanlara  göstermekle  insanların  mutîlerini  âsilerle
           mübarezeye teşvik ile alıştırmaktır.
                  İ'lem Eyyühel-Aziz! İnsanı hayvandan ayıran şeylerden:
                  Biri, mazi ve müstakbel ile alâkadar olmasıdır. Hayvan bu iki
           zamanı bihakkın düşünecek bir idrake mâlik değildir.
                  İkincisi, gerek enfüsî, gerek âfâkî, yani dâhilî ve haricî şeylere
           taalluk eden idraki, küllî ve umumîdir.
                  Üçüncüsü,  inşaata  lâzım  olan  mukaddemeleri  keşf  ve  tertib
           etmektir. Meselâ: Bir evin yapılması için lâzım olan taş, ağaç, çimento
           misillü lüzumlu mukaddemeleri ihzar ve tertib etmek gibi.

                  Binaenaley, insanın en evvel ve en büyük vazifesi, Tesbih ve
           Tahmiddir. Evvelâ mazi, hal ve istikbal zamanlarında görmüş veya
           görecek  Nimetler  Lisanıyla,  sonra  nefsinde  veya  haricinde
           görmekte olduğu İn'amlar Lisanıyla, sonra mahlukatın yapmakta
           oldukları Tesbihatı şehadet ve Müşahede Lisanıyla Sânii hamd ü
           sena etmektir.
                  İ'lem  Eyyühel-Aziz!  Cenab-ı  Hakk'ın  Atâ,  Kaza  ve  Kader
           namında üç Kanunu vardır. Atâ, Kaza Kanununu, Kaza da Kaderi
           bozar.
                  Meselâ: Bir şey hakkında verilen karar, Kader demektir. O
           kararın infazı, Kaza demektir. O kararın ibtaliyle hükmü Kazadan
           afvetmek, Atâ demektir. Evet yumuşak bir otun damarları katı taşı
           deldiği gibi, Atâ da Kaza Kanununun kat'iyyetini deler. Kaza da
           ok  gibi  Kader  Kararlarını  deler.  Demek  Atânın  Kazaya  nisbeti,
           Kazanın  Kadere  nisbeti  gibidir.  Atâ,  Kaza  Kanununun  şümu-
           lünden  ihraçtır.  Kaza  da  Kader  Kanununun  külliyetinden
           ihracıdır. Bu Hakikate vâkıf olan Ârif:

                  "Ya  İlahî!  Hasenatım  Senin  Atâ'ndandır.  Seyyiatım  da
           Senin Kaza'ndandır. Eğer Atâ'n olmasa idi, helâk olurdum" der.

                  İ'lem  Eyyühel-Aziz!  Esma-i  Hüsnayı  tazammun  eden  bazı
           fezlekeler ile Âyetlere hâtime verilmekte ne gibi bir Sır vardır?
                  Evet Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan, bazan Âyât-ı Kudreti Âyetlerde
           basteder. Sonra içerisinden Esmayı çıkarır. Bazan mensucat toplar gibi
   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208