Page 240 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 240
Şu'le'nin Zeyli
İ'lem Eyyühel-Aziz! Bütün Kâinatı ihata eden bir Nurdan hiç
bir şey gizlenemez. Ve gayr-ı mütenahî bir Daire-i Kudretten bir şey
hariç kalamaz. Ve illâ, gayr-ı mütenahînin tenahisi lâzım gelir. Ve keza
Hikmet-i İlahiye her şeye değeri nisbetinde Feyiz veriyor. Ve herkes
bardağına göre denizden su alabilir. Ve keza mukaddir olan Kadîr-i
Hakîm'in büyüğe olan teveccühü, küçüğe olan teveccühüne mani
olamaz. Ve keza maddeden mücerred zahir ve bâtın olan muhit bir
nazara, en büyük şey en küçük bir şeyi veya nev bir ferdini gizletemez.
Ve keza küçük olan bir şey mazhar ve mahal olduğu san'at nisbetinde
büyür. Ve küçük şeylerin nevileri büyük olurlar. Ve keza Azamet-i
Mutlaka şirketi aslâ kabul etmez. Ve keza fevkalâde bir sühuletle,
hârika bir sür'atle, Mu'ciz bir İttikan ve İntizamla Cûd-u Mutlaktan
akan âsârdan anlaşılıyor ki, mikrop gibi en küçük ve daha küçük havaî,
maî, türabî hayvanlar boş zannedilen Âlemin yerlerini doldurmuşlardır.
İ'lem Eyyühel-Aziz! Nefsine olan muhabbeti îcab ettiren nefsin
sana olan kurbiyeti ise, Hâlıkına Muhabbetin daha fazla olmalıdır.
Çünki nefsinden O daha Karibdir. Evet senin fikrin, ihtiyarın idrak
edemedikleri sendeki mahfiyat, Hâlıkın Nazarı ve İlmi altındadır.
İ'lem Eyyühel-Aziz! Âlemde tesadüf yoktur. Evet bilhassa
bahar mevsiminde, küre-i arz bahçesinde, bütün ağaçların dallarında
çiçeklerin yapraklarında, mezruatın sünbüllerinde Hikmet bülbülleri,
Hikmet Âyetlerini tanaggum ve terennüm ile inşad ettikleri İman
kulağıyla, Basiret gözüyle dinlenilirse, tesadüf şeytanları bile kabul ile
hayran olurlar.