Page 238 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 238
ŞU’LE 241
Evet Kâinat bostanında görünen şu mevcudat ve ecram,
Hâlıklarının her şeye Kadîr ve her şeye Alîm olduğuna delalet eden
Hârikalardır.
Kezalik nebatat ve hayvanat, enva'ıyla, efradıyla, Sâni'lerinin
her şeye Kadir olduğuna şehadet eden san'at hârikalarıdır. Evet
Kudretine nisbeten zerrat ile şümus mütesavi olduğu gibi, yaprakların
neşriyle beşerin Haşri de birdir. Ve keza ağaçların çürümüş dağılmış
yapraklarının iadeten İhyası arasında fark yoktur.
İ'lem Eyyühel-Aziz! Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan büyük bir
ölçüde tekrar ettiği İhya-yı Arz ve toprak unsuruna nazar-ı dikkati
celbettiğinden Kalbime şöyle bir Feyiz damlamıştır ki: Arz, Âlemin
Kalbi olduğu gibi, toprak unsuru da arzın Kalbidir. Ve tevazu,
mahviyet gibi maksuda îsal eden yolların en yakını da topraktır. Belki
toprak, en yüksek Semavattan Hâlık-ı Semavat'a daha yakın bir yoldur.
Zira Kâinatta Tecelli-i Rububiyet ve Faaliyet-i Kudrete ve Makarr-ı
Hilafete ve Hayy, Kayyum İsimlerinin Cilvelerine en uygun topraktır.
Nasılki Arş-ı Rahmet su üzerindedir. Arş-ı Hayat ve ihya da toprak
üstündedir. Toprak, Tecelliyat ve Cilvelere en yüksek bir âyinedir. Evet
kesif bir şeyin âyinesi ne kadar latif olursa, o nisbette suretini vâzıh
gösterir. Ve nuranî ve latif bir şeyin de âyinesi ne kadar kesif olursa, o
nisbette Esmanın Cilvelerini cilâlı gösterir. Meselâ hava âyinesinde
yalnız şemsin zaîf bir ziyası görünür. Su âyinesinde şems, ziyasıyla
görünürse de elvan-ı seb'ası görünmüyor. Fakat toprak âyinesi,
çiçeklerinin renkleriyle şemsin ziyasındaki yedi rengi de gösterir.
ِ
ِ
دجاس َ َ َ ُ ِ ي ِّ بر ه و وه نم دبعْلا نوُكي َ َ ام بر قَا olan Hadîs-i Şerif, bu Sırra
ٌ
ْ َ
ْ َ
ُ
ُ ْ َ
ُ
işareten şehadet eder. Öyle ise arkadaş, topraktan ve toprağa inkılab
etmekten, kabirden ve kabre girip yatmaktan tevahhuş etme!
İ'lem Eyyühel-Aziz! Aklım yürüyüş yaparken, bazan Kalbimle
arkadaş olur. Kalb zevkiyle bulduğu şeyi akla veriyor. Akıl bervech-i
mutad bürhan şeklinde bir temsil ile ibraz ediyor. Meselâ: Fâtır-ı
Hakîm'in Kâinattan sonsuz bir uzaklığı olduğu gibi, sonsuz bir
Kurbiyeti de vardır. Evet İlim ve Kudretiyle bâtınların en bâtınında
bulunduğu gibi; fevklerin de en fevkinde bulunuyor. Hiçbir şeyde dâhil
olmadığı gibi, hiçbir şeyden de hariç değildir. Evet Âsâr-ı