Page 266 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 266
İtizar
Fihristi hitama eren Mesnevî-i Nuriye, Hayatın Hayatı ve gayesi ve en
yüksek Hakikat olan İmanı taklidden Tahkike, Tahkikten İlmelyakîn
mertebesine, İlmelyakîn mertebesinden Aynelyakîn derecesine ve daha
sonra da Hakkalyakîne ulaştıran muazzam ve muhteşem ve pek çok
Risaleleri tazammun eden muhit ve hârika bir Eserdir.
Bu Eserin Hakikî kıymetini tebarüz ettirecek en Hakikî fihristi, yine
onun Aziz ve Muhterem Müellifi Üstadımız yapabilirdi. Bizim çok kısa
anlayışımız ve zayıf idrakimiz ve kasır fehmimiz ve Arabcaya olan
vukufsuzluğumuz, Ülema-i Mütebahhirînin katresine bahr dedikleri bu
emsalsiz Eserin fihristini karilere pek noksan olarak takdim etmemizin
âmilleri olmuştur.
Muhterem kari! Bu fihriste bakıp da Tılsım-ı Kâinatın Keşşafı,
Hakaik-i Eşyanın Miftahı, Hikmet-i Hilkatin Dellâlı olan bu Manevî
Hazine hükmündeki mecmuayı da o mizan ile tartma. Çünki bizdeki acz
ve noksanlık o mecmuanın kıymetiyle mebsuten değil, makusen
mütenasibdir. Güneşin bir zerre cam parçasındaki timsaline bakıp da
"Güneş de bu kadardır" deme. Çünki o zerre, kabiliyeti kadar o
güneşten Feyz alır. Sen ise âyinenin büyüklüğü nisbetinde o manevî
şemsten Feyz alacaksın.
Hem bu mecmuada bulunan yüzlerce “ İ'lem” lerden yalnız pek
az bir kısmının pek cüz'î bir manası yalnız işaret için Zikredilmiş. Yoksa
her bir Risale, hattâ her bir “ İ'lem “ için bu Mesnevî fihristinin mecmuu
kadar bir fihrist yapmak lâzım gelirdi. Buna da ne bizim İktidar-ı
İlmimiz ve ne de makam ve ne de zaman müsaid değildir.
ِ
ِ
ِ
ي
ي
ميكح ْلا ميلعْلا تنَا كنا ٓانتم َّلع ا م َّلاا ٓانَل م ْلع َلا كناحبس
َ َ
َ َّ
ُ
َ َ
َ ْ
ُ
َ
َ
َ َ ْ
َ َ َ ْ ُ
ِ
ي
انْاَطخَا ْ ان وَا َ ينَ ْ ِ نا َ انْذخاؤت َّ َ َ بر ن ا َلا
ْ
َ ُ
َ
َ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ ِ
ِ
ِ
ةمرحب َةصقانلا َةتسِرهفْلا هذه ٍلوبق َ ِنسحَاب انم لبقت انبر
َّ
َ
ْ َّ َ َ
َّ
َ ْ
َ َّ َ
ى
ْ ْ
َ ْ ُ
ُ
َ
ِ
ي ِ
ِ
ي
ي ِ
ي
يْمآ يْ عمجَا ٓ ْ هبح ص َ َ ْ و هلىا َ و يْلس رمْلا دِيس
َ
َ
َ
َ
ْ ُ َ
َ
ِّ
ي
ِ
يْمَل اعْلا بر ِ ِ ه َ لِلّ دمح ْلاو
َ
َ
ُ ْ َ
َ
ِّ
MUSTAFA GÜL VE TAHİRÎ MUTLU