Page 386 - İslam ve Uzakdoğu Dinleri
P. 386
384
dından Dewey'in yolunu izleyenler onun
görüfllerini az da olsa revize etmek zorun-
da kaldılar ve 1973 yılında II. Hümanist
Manifesto'yu yayınladılar. Bu mesajda "bi-
limin bazen insanlı¤a zarar da verebilece-
¤i" kabul ediliyor, ama yine de temel dü-
flünceden vazgeçilmiyordu. Bu bilimsel te-
mele dayanmayan, içi bofl iddiaya göre in-
san artık kendi evrimini yönetebilirdi ve
bunu da bilimle yapacaktı. fiöyle deniyordu:
Bilimi akıllıca kullanarak, içinde yafladı¤ı-
mız çevreyi kontrol edebiliriz, fakirli¤i yene-
bilir, hastalıkları ortadan kaldırabilir, yaflam sü-
remizi uzatabilir, davranıfllarımızı belirgin bir bi-
çimde de¤ifltirebiliriz. Böylece insano¤lunun evrim
sürecini yönlendirebilir, yeni güç kaynakları olufltu-
rabilir ve insanlı¤ın daha özgür ve anlamlı bir yaflama
kavuflması için gerekli fırsatları yaratabiliriz. 173
Aslında her evrimci tarafından bilinçli ya da bi-
linçsiz olarak benimsenen bu fikirler, "evrim dini"nin
temel inanıfllarını ortaya koymaktadır. Önce hayali
bir evrim süreci kurgulanmakta ve bu sürecin herfle-
yi var eden "yaratıcı" oldu¤u varsayılmakta, sonra bu
sürecin insanı kurtulufla ulafltıraca¤ı düflünülmekte ve
en sonunda insano¤lunun "kutsal" amacının da bu sü-
rece hizmet etmek oldu¤una inanılmaktadır. Kısacası,
evrim, hem yaratıcı, hem kurtarıcı, hem de kutsal bir
amaç olarak kabul edilmektedir. Bir baflka deyiflle kendi-
Materyalist felsefeci Dewey'nin ortaya att›¤› Dini Hümanizma
ak›m›n›n büyük bir aldatmaca oldu¤u zaten aç›k bir gerçekti. Ancak
II. Dünya Savaflı'nda hayat›n› yitiren 50 milyon insan bu gerçe¤i bir
kez daha teyid etti.