Page 388 - İslam ve Uzakdoğu Dinleri
P. 388

386





               sine tapınılan bir ilahtır. (Allah'› tenzih ederiz) Oysa Darwinistlerin id-

               dias›n›n büyük bir aldatmaca oldu¤u 20. yüzy›lda bilim dünyas›nda
               yaflanan geliflmelerle pekiflti. Son y›llarda mikrobiyoloji, biyokimya,
               anatomi gibi bilim dallar›nda kaydedilen geliflmeler ve elde edilen ve-
               riler evrimcilerin teorilerinin geçersizli¤ini gösterirken, canl›l›¤›n bi-
               linçli bir tasar›m›n eseri oldu¤u gerçe¤ini koydu. Bilimsel ilerleme ile
               insan›n evriminin h›zlanaca¤› ya da ilahi dinlere gerek kalmayaca¤› yö-
               nündeki iddian›n büyük bir aldatmaca oldu¤u tüm delilleriyle ortaya
               ç›kt›. Çünkü bilim yarat›l›fl› tasdik eder ve insanlar›n Allah'›n varl›¤›n›n

               aç›k delillerini görmelerine vesile olur.
                   Fort Worth, Teksas, Southwestern Baptist Teolojik ‹lahiyat Fakül-
               tesinde fahri profesör olan John Newport yeni bas›lan kitab› The World-
               view Crisis and the New Age Movement (Dünya Görüflü Krizi ve New Age
               Hareketi) adl› kitab›nda New Age inanc›n›n temel inan›fllar›ndan biri-
               nin "insan›n kendi çabalar› ile artan üst ruhani durumlar elde edebile-
               ce¤i" fikri oldu¤una dikkat çekmifltir.  Newport bunu flöyle aç›klamak-
               tad›r:

                   Tümü ayn› fikre dayan›yor: "bizim ilahi olabilece¤imiz, bir kurtar›c›ya ih-
                   tiyac›m›z›n olmamas›, H›ristiyanl›kta bulunan temel inan›fllara ihtiyac›-
                   m›z olmad›¤›... 174
                   Bu konudaki bir yorumda New Age Hareketinin savunucular›
               aras›nda da say›lan ünlü evrimci Jeremy Rifkin'den gelmektedir. Rifkin
               Algeny isimli kitab›nda flu yorumda bulunur:

                   Evrim uzun zamand›r bilinçsiz bir olay olarak görülmüyor, hatta tam ter-
                   si... Biz uzun zamand›r kendimizi bir baflkas›n›n evinde bir misafir gibi
                   görmüyoruz. Daha önceden beri var olan kozmik kurallara uymak için
                   davran›fllar›m›z› düzeltmiyoruz. Bu art›k bir yarat›fl›m›zd›r. Kurallar› biz
                   yap›yoruz. Gerçekli¤in parametrelerini biz olufltururuz. Dünyay› biz
                   meydana getiririz. Çünkü biz uzun zamand›r kendimizi d›fl güçlere ba-




                                   ‹slam ve Uzak Do¤u Dinleri
   383   384   385   386   387   388   389   390   391   392   393