Page 95 - Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin Yanılgıları
P. 95
Harun Yahya
mifl canl›lar›n baz› anatomik özelliklerinin, evrimciler taraf›ndan bir
baflka türe benzetilmesine dayanmaktad›r; ancak bu benzetmeler son
derece yüzeysel ve zay›ft›r. Dahas› bu sözde ara formlar ile onlar›n
sözde en yak›n evrimsel akrabalar› (örne¤in Archaeopteryx ile theropod
dinozorlar, Ambulocetus ile antik balinalar veya Australopithecus ile
Homo erectus) aras›ndaki büyük farklar, bunlar›n Darwin'in öngördü-
¤ü 'küçük kademeli de¤iflimler'i temsil eden ara formlar olmad›klar›-
n› göstermektedir. Fosil kay›tlar› zenginlefltikçe, türler aras›ndaki
boflluklar›n gerçek ve kal›c› oldu¤u görülmektedir.
2. Evrim teorisi ile fosil kay›tlar› aras›ndaki ikinci çeliflki, dura-
¤anl›k konusudur. Fosil kay›tlar›nda, formlar›n farkl› vücut formla-
r›na yavafl yavafl bir dönüflümü de¤il, formlar›n dura¤anl›¤› yani de-
¤iflmezli¤i görülmektedir.
3. Jeolojik dizi, teorinin tahmininin tam aksi yönindedir. Evrim
teorisi küçük evrimsel de¤iflikliklerin yavafl yavafl birikti¤ini, yani
daha ilkel s›n›flar›n zaman içinde önce içlerinde çeflitlendiklerini ve
bu çeflitlenmenin zamanla farkl› ve daha kompleks vücut planlar›na
yol açt›¤›n› öne sürmektedir. Di¤er bir deyiflle, evrim teorisine göre
çeflitlilik farkl›laflmadan önce gelmelidir. Jeolojik dizi, yani fosillerin
yeryüzü tabakalar›ndaki s›ralamas› ise tam tersini gösterir: farkl›l›k
çeflitlilikten önce gelmektedir. Birbirinden çok farkl› temel vücut
planlar› yaflam tarihinde, Kambriyen Dönemi olarak bilinen dönem-
de, aniden, hiçbir evrimsel ataya sahip olmadan belirmektedir. Önce-
den var olan bu formlar› ise varyasyonlar izlemektedir. Yaflam›n do-
¤a tarihi sistematik olarak üstten alta do¤rudur, Darwinci teorininin
öne sürdü¤ü gibi alttan üste do¤ru de¤il.
Evrim teorisi ile fosil kay›tlar› aras›ndaki bu çeliflkileri k›saca in-
celeyelim.
93