Page 151 - Risale-i Nur - Şualar
P. 151
7. ŞUÂ - ÂYET-ÜL - KÜBRÂ 153
etmez. Böyle bir âciz, böyle cüz'î bir Hâkimiyet için böyle yaparsa;
elbette bütün Kâinatın Mâliki olan bir Kadîr-i Mutlak'ın hakikî ve küllî
Rububiyetine ve Uluhiyetine medar olan kendi Hâkimiyet-i Kudsiyesine
başkasını teşrik etmesi ve şerike müsaade etmesi hiçbir cihetle mümkün
olamaz. Bu Hakikat, İkinci Şua'ın İkinci Makam'ında ve Risale-i Nur'un
birçok yerlerinde kuvvetli deliller ile isbat edildiğinden, onlara havale
ediyoruz. İşte yolcumuz bu dört Hakikatı müşahede etmekle,
Vahdaniyet-i İlahiyeyi şuhud derecesinde bildi.. İmanı parladı. Bütün
ِ
ٌَ
ٌ
ل
kuvvetiyle ٌكي ٌ۪رش َٓ ٌ َل ٌ ه ٌ د ٌه ٌ حو ٌ ٌللّا ٌَّلا ٌهٰلا َٓ ِ ٌ َل ٌ dedi. Ve bu menzilden aldığı
ه
َ
ْ َ َ
َ
ه ٰ
َ ه
Derse bir kısa işaret olarak Birinci Makam'ın ikinci babında:
َٓ ِ
ِ ِ ِ
ِ
ِ
ِ
۪
ٌبوجوٌو ٌهتينادحو ٌ ٌٰ لٰع ٌَّلد ٌ ىذَّلا ٌدحَلْاٌدحا ٌ وْلا ٌ ٌ ٌ للّاٌَّلاٌهٰلا ٌَل
ه
َ
َ
ه ٰ
ْ
َ
ه َ
َ
َّ َ َ
ه ه َ
ِ ِ
ِ
ِ
ٌةدهاشم ٌ اٰذَك ٌوٌةق ٌ َلْطمْلاٌةيهوهلهلْاٌزرا ٌ ٌ ت ٌ ب ِ ٌ ةقيقح ٌ ِ ۪ ٌ ةمَظ ٌ عٌةدها ٌ شمٌه ِ ِ ٌ دوجو
َ ه َ
َ َ
ه َ َ َ
َّ
َ َ َ ه
َ
ه ه
ه
َ َ
ه
َ
ه
ِ
ِ
ِ ِ
ِ
ِ ِ
ِ ۪
ِ ِ
ٌوٌةدحوْللٌةي ٌ ضتقمْلاٌةقَلْطمْلاٌةيبوبرلاٌِرهاَظت ٌ ِ ٌ ةقيقح ٌةَطاحاٌةمَظع
َ َ
َ
َّ
َّ
ه ُّ
َ َ
َ
َ
َ َ َ
ه
ه
َ ْ ه
ْ
ِ
ِ ِ
ِ
ِ ِ
ِ ۪
ٌ ِ ٌ ةدحو ٌ ٌ ْلا ٌ نمٌة ٌ يشان ٌ ا ل ٌ تٰلامَكلا ٌ ِ ٌ ةقيقح ٌةَطاحاٌةمَظعٌةدهاشمٌ... ٌ اٰذَك
َّ
َ َ ه َ َ َ
ٰ ْ
َ
َ
َ
ه
َ
ْ
َ َ
َ
ِ ِ
ِ
ِ ِ ِ
ِ
ِ ِ
۪
ٌةعنامْلاٌةقَلْطمْلاٌةيمكاحْلا ٌ ِ ٌ ةقيقح ٌٌٌةَطاحا ٌةمَظعٌةدهاشم ٌ اٰذَك ٌوٌ..
َ
َ َ ه َ َ َ
َ
َ َ
َ
َ
َ
َّ
َ
ه
ه
ٌ ةَكرشللٌةيفانمْلاٌو
ِ ِ ِ ِ
ِ
َ
َ َ ه
ْ ِّ
denilmiştir.
Sonra o sükûnetsiz misafir kendi Kalbine dedi: Ehl-i İmanın,
ِ
َٓ ِ
hususan Ehl-i Tarîkatın her vakit tekrarla ٌوهٌَّلا َ ٌ ٰلا ٌ ه ٌ ٌَل demeleri,
َ ه
Tevhidi yâd ve ilân etmeleri gösterir ki; Tevhidin pek çok mertebeleri
bulunuyor. Hem Tevhid, en ehemmiyetli ve en halâvetli ve en yüksek
bir Vazife-i Kudsiye ve bir Fariza-i Fıtriye ve bir İbadet-i
İmaniyedir.