Page 217 - Risale-i Nur - Şualar
P. 217
11. ŞUÂ – MEYVE RİSALESİ 219
alınan her amelinden muhasebe ve sorguya çekilecek. Ve Dâr-ı
Bekada Saadet-i Ebediye Ziyafetgâhının ve şekavet-i daime hapis-
hanesinin kapıları açılacak. Ve bu Âlemde çok taifelere kuman-
danlık yapan ve karışan ve bazan karıştıran bir zabit, toprağa girip
her amelinden sual olunmamak ve uyandırılmamak üzere yatıp
saklanmayacaktır.
Yoksa sineğin sesini işitip hakk-ı hayatını vermekle fiilen cevab
verdiği halde, gök gürültüsü kuvvetinde Bekaya aid hadsiz hukuk-u
insaniyenin, mezkûr yirmi Hakikatlar lisanları ile edilen ve Arşı ve ferşi
çınlatan Dualarını işitmemek ve o hadsiz hukuku zayi' etmek ve sinek
kanadının intizamı şehadetiyle sinek kanadı kadar israf etmeyen bir
Hikmet, bütün o Hakikatların bağlandıkları insanî istidadatı ve Ebede
uzanan emelleri ve arzuları ve o istidad ve arzuları besleyen Kâinatın
pek çok rabıtalarını ve Hakikatlarını bütün bütün israf etmek öyle bir
haksızlıktır ve imkân haricinde ve zalimane bir çirkinliktir ki; Hak ve
Hafîz ve Hakîm ve Cemil ve Rahîm İsimlerine şehadet eden bütün
mevcudat onu reddeder. Yüz derece muhal ve bin vecihle mümteni'dir
derler. İşte biz Hâlıkımızdan Haşre dair sorduğumuz suale, Hak, Hafîz,
Hakîm, Cemil, Rahîm İsimleri cevab verip derler: "Biz, Hak ve
Hakikat olduğumuz gibi ve hem bize şehadet eden mevcudatın
tahakkuku misillü, Haşir haktır ve muhakkaktır."
Hem madem.. daha yazacaktım, fakat güneş gibi malûm olma-
sından kısa kestim. İşte geçmiş misallerde ve mademlerdeki
maddelere kıyasen, Cenab-ı Hakk'ın yüz, belki bin Esmasının
Kâinata bakan İsimlerinin herbirisi, nasılki mevcudattaki âyine ve
cilveleriyle Müsemmasını bedahetle isbat eder. Aynen öyle de;
Haşri ve Dâr-ı Âhireti de gösterirler ve kat'iyyetle isbat ederler.
Hem nasıl Hâlıkımızdan sorduğumuz sualimize, O Rabbimiz bütün
fermanlarıyla ve nâzil ettiği bütün Kitablarıyla ve müsemma olduğu
ekser İsimleriyle bize kudsî ve kat'î cevab veriyor. Aynen öyle de,
Melaikeleriyle ve onların diliyle daha başka bir tarzda dedirir:
"Sizin zaman-ı Âdem'den beri hem Ruhanîlerle, hem bizimle
görüşmenizin yüzer tevatür kuvvetinde hâdiseleri var ve bizim ve
Ruhanîlerin Vücudlarına ve Ubudiyetlerine delalet eden hadsiz
emare ve deliller var. Ve biz Âhiret salonlarında ve bazı dairelerin-
de gezdiğimizi,