Page 448 - Risale-i Nur - Şualar
P. 448

450                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          göğe kadar suçludurlar. Mahkeme-i Kübrada hesabını verecekler!

              Acaba bir Nutuk ile, isyan eden sekiz taburu itaate getiren ve kırk sene
          evvel  bir  makalesiyle  binler  adamı  kendine  taraftar  yapan  ve  mezkûr  üç
          dehşetli  kumandanlara  karşı  korkmayan  ve  dalkavukluk  yapmayan  ve
          mahkemelerde,  başımdaki saçlarım adedince başlarım bulunsa ve her
          gün  biri  kesilse,  zendekaya  ve  dalalete  teslim-i  silâh  edib  vatan  ve
          millet  ve  İslâmiyete  hıyanet  etmem,  Hakikat-ı  Kur'ana  feda  olan  bu
          başımı zalimlere eğmem diyen ve Emirdağı'nda beş-on Âhiret Kardeşi ve
          üç-dört  hizmetçilerden  başka  kimse  ile  alâkadar  olmayan  bir  adam
          hakkında,  ittihamnamede:  "Bu  Said  Emirdağı'nda  gizli  çalışmış,  asayişe
          zarar  vermek  fikriyle  orada  bir  kısım  halkları  zehirlemiş,  yirmi  adam  da
          etrafta Onu medhedib hususî Mektublar yazdıkları gösteriyor ki, O adam
          inkılab ve hükûmet aleyhinde gizli bir siyaset çeviriyor." diyerek emsalsiz
          bir adavet ve ihanetlerle iki sene hapse sokmak ve hapiste tecrid-i mutlak
          ile  ve  mahkemede  konuşturmamakla  tazib  edenler  ne  derece  Haktan  ve
          Adaletten ve İnsaftan uzak düştüklerini vicdanlarına havale ediyorum.

              Hiç mümkün müdür ki, böyle haddinden yüz derece ziyade teveccüh-ü
          âmmeye  mazhar  ve  bir  Nutuk  ile  binler  adamı  itaate  getiren  ve  bir
          makaleyle  binlerle  İnsanları  İttihad-ı  Muhammediye  Cem'iyetine  iltihak
          ettiren ve Ayasofya Câmiinde elli bin adama takdir ile Nutkunu dinlettiren
          bir adam, üç sene Emirdağı'nda çalışsın, yalnız beş-on adamı kandırsın ve
          Âhiret  işini  bırakıp  siyaset  entrikaları  ile  uğraşsın. Yakın  olduğu  kabrine
          Nurlar  yerine  lüzumsuz  zulmetler  doldursun.  Hiç  kabil  midir?  Elbette
          şeytan dahi bunu kimseye kabul ettiremez.

              Dördüncüsü:  Şapka  giymediğimi  mahkûmiyetime  ehemmiyetli  bir
          sebeb  göstermeleridir.  Beni  konuşturmadılar.  Yoksa  beni  cezalandırmağa
          çalışanlara  diyecektim  ki:  Üç  ay  Kastamonu'da  polisler  ve  komiser
          karakolunda misafir kaldım. Hiçbir vakit bana demediler: "Şapkayı başına
          koy."  Ve  üç  mahkemede  şapkayı  başıma  koymadığım  ve  başımı  mahke-
          mede  açmadığım  halde  bana  ilişmedikleri  ve  yirmiüç  sene  bazı  dinsiz
          zalimlerin o bahane ile bana gayr-ı resmî çok sıkıntılı ve ağır bir nevi ceza
          çektirdikleri  ve  çocuklar  ve  kadınlar  ve  ekseri  köylüler  ve  dairelerde
          memurlar ve
   443   444   445   446   447   448   449   450   451   452   453