Page 451 - Risale-i Nur - Şualar
P. 451

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             453


               Y e d i n c i s i : Biz ve umum Nur Risaleleri, Denizli ve Ankara Ağır
           Cezalarının  ve  Temyiz  Mahkemelerinin  ittifakıyla  beraet  ettiğimiz  ve
           umum  Risale  ve  Mektublarımızı  bize  iade  ettikleri  ve  Temyiz'in  bozma
           kararında  "Denizli  beraetinde,  faraza  bir  hata  dahi  olsa,  o  beraet  ve
           hüküm kat'iyyet kesbetmiş, daha tekrar muhakeme edilmez." dedikleri
           halde; ben Emirdağı'nda üç sene münzevi ve iki-üç terzi çırağı nöbetle bana
           hizmet  ve  pek  nâdir  olarak  beş-on  dakika  bazı  dindar  zâtlardan  başka
           zaruret  olmadan  konuşmayan  ve  tek  bir  yere  Nurlara  teşvik  için  haftada
           birtek Mektubdan başka göndermeyen ve kendi Müftü Kardeşine üç senede
           üç  Mektubdan  başka  yazmayan  ve  yirmi-otuz  seneden  beri  devam  eden
           Te’lifini  bırakan,  yalnız  bütün  Ehl-i  Kur'an  ve  İmana  menfaatli  yirmi
           sahifelik  iki  Nükte,  biri  Kur'andaki  tekrarların  Hikmetini,  diğeri
           Melekler  hakkında  bazı  mes'elelerden  başka  hiçbir  Risale  daha  Te’lif
           etmeyen, yalnız mahkemelerin iade ettikleri Risalelerin büyük mecmualar
           yapılmasına ve eski harf ile tab'edilen Âyet-ül Kübra'nın beşyüz Nüshası
           mahkeme  tarafından  bize  teslim  edildiğinden  ve  teksir  makinesi  resmen
           yasak olmadığından, Âlem-i İslâm'ın istifadesi fikriyle Kardeşlerime Neşr
           için teksirine izin vererek onların tashihleri ile meşgul olan ve kat'iyyen hiç
           bir  siyasetle  alâkadar  olmayan  ve  memleketine  gitmek  için  resmen  izin
           verildiği  halde,  bütün  menfîlere  muhalif  olarak  dünyaya  ve  siyasete
           karışmamak için sıkıntılı bir gurbeti kabul edib memleketine gitmeyen bir
           adam  hakkında,  bu  üçüncü  ittihamnamedeki  asılsız  isnadlar  ve  yalan
           bahisler ve yanlış manalar ile o adamı suçlu yapmağa çalışanda -şimdilik
           söylemeyeceğim- dehşetli iki mana hükmettiğini, bu yirmi ayda bana karşı
           muamelesi  isbat ediyor.  Ben  de  derim:  Kabir  ve sakar  yeter,  Mahkeme-i
           Kübraya havale ediyorum.

               S  e  k  i  z  i  n  c  i  s  i  :  Beşinci  Şua,  iki  sene  Denizli  ve  Ankara
           Mahkemelerinin  ellerinde  kalıp  sonra  bize  iade  ettiklerinden,  Denizli
           Mahkemesinde beraetimizi netice veren Müdafaatımla beraber Siracunnur
           ismindeki  büyük  Mecmuanın  âhirinde  yazılmış.  Gerçi  evvelce  mahrem
           tutuyorduk,  fakat  madem  mahkemeler  onu  teşhir  edib  beraetle  bize  iade
           ettiler.  Demek  bir  zararı  yoktur  diye  teksirine  izin  verdim.  Ve  o  Beşinci
           Şua'ın  aslı,  otuz-kırk  sene  evvel  yazılmış  müteşabih  Hadîslerdir,  fakat
           Ümmette eskiden beri İntişar eden bir kısmına gerçi bazı Ehl-i Hadîs bir
           za'fiyet isnad etmişler, fakat zahirî
   446   447   448   449   450   451   452   453   454   455   456