Page 455 - Risale-i Nur - Şualar
P. 455
ONDÖRDÜNCÜ ŞUÂ 457
istikbaline koştuğu o yadigâr-ı harbin hayrına, şerefine hissedar olmak
fikriyle, İşarat-ül İ'caz'ın Tab'ı için kâğıdını vererek Müellifinin harbdeki
mücahedatı takdirkârane yâd edilen bir adam; böyle âdi bir beygir hırsızı
veyahut kız kaçırıcı ve bir yankesici gibi en aşağı bir cinayetle kendini
bulaştırıp İzzet-i İlmiyesini ve Kudsiyet-i Hizmetini ve kıymetdar binler
dostlarını rezil edib sukut edemez ki, siz onu bir senelik ceza ile mahkûm
edib âdi bir keçi, koyun hırsızı gibi muamele edesiniz... Ve sebebsiz on
sene sıkıntılı bir tarassud ile tazib ettikten sonra şimdi de bir sene hapis ile
beraber bir sene de nezaret altında tutmak suretiyle, (padişahın tahak-
kümünü kaldıramadığı halde) garazkâr bir hafiyenin veya âdi bir polisin
tahakkümü altında azab vermekten ise, i'dam edilmesini daha evlâ görür.
Eğer böyle bir adam dünyaya karışsa idi ve karışmağa arzusu olsa idi ve
Hizmet-i Kudsiyesi müsaade etse idi, Menemen hâdisesinin ve Şeyh Said
vakıasının onar misli olacak bir tarzda karışırdı. Dünyaya işittirecek bir top
sadâsı, bir sinek sadâsına inmeyecekti.
Evet hükûmet-i cumhuriyenin nazar-ı dikkatine arz ediyorum ki; beni
bu belaya sevkeden gizli komitenin yaptığı tedabir ve ettiği propaganda ve
entrikalar bu hali gösteriyor. Çünki hiç bir hâdisede görülmemiş bir tarzda
umumî bir propaganda, bir entrika ve bir dehşet aleyhimize döndüğüne
delil şudur ki: Altı aydır yüzbin dostum varken hiçbiri bana bir mektub
yazamadı, bir selâm gönderemedi. Hükûmeti iğfale çalışan entrikacıların
ihbaratıyla, vilayat-ı şarkıyeden tâ vilayat-ı garbiyeye kadar her yerde
istintaklar, taharriyatlar devam ettiğidir.
İşte bu entrikacıların çevirdikleri plân, benim gibi binler adamı en ağır
cezaya çarpacak bir hâdiseye göre tertib edilmiş. Halbuki, en âdi bir
adamın en âdi bir hırsızlığı gibi bir hâdiseyi andıracak bir ceza vaziyetini
netice verdi. Yüzonbeş adamdan onbeş masumlara beş-altı ay ceza verildi.
Acaba dünyada hiç bir zîakıl, elinde gayet keskin elmas bir kılınç bulunsa,
müdhiş bir arslanın veya bir ejderhanın kuyruğuna hafifçe iliştirip kendine
musallat eder mi? Eğer maksadı tahaffuz veyahut döğüşmek ise, kılıncı
başka yere havale eder.
İşte sizin nazarınızda ve vehminizde beni o adam gibi telakki
etmişsiniz ki, beni bu tarzda cezaya ve mahkûmiyete çarptınız. Eğer bu
derece hilaf-ı şuur ve muhalif-i akıl hareket ediyorsam, koca memlekete
dehşet verip propaganda ile efkâr-ı âmmeyi aleyhime çevirmek