Page 612 - Risale-i Nur - Şualar
P. 612

614                                                                                                                                    ŞUÂLAR


                             ِ
                                         ِ
                    ۪

          kal ile    يعت َ نَ  ك ايا  و دبعن   َكايا  diyorlar ve Hâlıkının merhametkârane
                            َّ َ
                  ُ َ
                              َ ُ ُ ْ َ
                                        َّ
                      ْ
          Rububiyetine  karşı  Ubudiyetlerini  gösteriyorlar;  aynen  öyle  de,  birer
          küçücük Kâinat hükmünde o Cemaat-ı Uzmada herbir arkadaşımın cesedi
          gibi benim cesedimdeki zerreler ve kuvveler ve duygularım dahi Hâlıkının
          Rububiyetine karşı İtaat ve ihtiyaçlarının lisan-ı haliyle

                                  ِ
             ۪


             يعت ْ       َ نَ  َّ   ي َ كا  ِ   ا و دبعن  َ كايا diyerek Emir ve İrade-i İlahiyeye göre hareket
                                 َّ
                        َ ُ ُ ْ َ
           ُ َ
          ettiklerini ve her anda Hâlıklarının İnayetine ve Rahmetine ve Yardımına
          muhtaç olduklarını gösteriyorlar gördüm. Hem Namazdaki Cemaatin Kudsî
          Sırrını, hem ن 'un güzel Mu'cizesini hayretle müşahede edib, ن  kapısıyla
                                ِ ِ
                                                                              ِ
                                                               ِ
                                                      ۪
          girdiğim  gibi  çıktım,   للّٰ  دمحْلَا  dedim.   يعت ْ     َ نَ  َّ َكا   يا  و  دبعن  َكايا
                                                    ُ َ
                                                                  َ ُ ُ ْ َ
                                                                             َّ
                                 ه ُ ْ َ
          Cümlesini, o üç Cemaatin ve o büyük ve küçücük arkadaşlarım hesabına da
          söylemeye alıştım. Şimdi Mukaddime bitti, sadede geliyoruz.
                        ِ
               ۪


             يعت  َ نَ   َكايا     و  دب  َ ْ ُ ُ      ن   ع    َكاي ِ   ا  in  işaret  ettikleri  hüccete  gayet  kısa  bir
             ُ َ
                                     َّ
                       َّ
                           َ
                  ْ
          işarettir:

              Evvelâ: Biz, gözümüzle görüyoruz: Kâinatta, hususan zemin yüzünde;
          dehşetli  ve  daimî  bir  Faaliyet  ve  Hallakıyetin  intizamla  cereyanı  içinde
          merhametkârane, müdebbirane bir Rububiyet-i Mutlaka hadsiz Zîhayatların
          istianelerine ve fiilen ve halen ve kalen istimdadlarına ve Dualarına Kemal-
          i  Hikmet  ve  İnayet  ile  imdad  ve  herbirine  fiilen  cevab  vermek  tezahürü
          içinde bir Uluhiyet-i Mutlaka, bir Mabudiyet-i Âmmenin tecelliyatı, umum
          mahlukatın, hususan Zîhayatın ve bilhassa İnsan taifelerinin fıtrî ve ihtiyarî
          binler tarzdaki İbadetlerine mukabelesini akl-ı selim ve İman gözü gördüğü
          gibi, bütün Semavî Fermanlar ve Enbiyalar haber veriyorlar.

              Sâniyen:     دبعن      -     'unun  remziyle  Mukaddimede  mezkûr  üç
                                  ن
                         ُ ُ ْ َ
          Cemaatten
   607   608   609   610   611   612   613   614   615   616   617