Page 609 - Risale-i Nur - Şualar
P. 609

15.  ŞUÂ  -  EL - HÜCCETÜZZEHRA                                                                                   611


           ve  ihtiyatsızlar,  sû'-i  ihtiyarlarıyla  kendileri  hakkında  şer  yapsa;  meselâ
           elini  ateşe  soksa,  ateşin  Hilkatında  Rahmet  yoktur  dese;  ateşin  hadd  ve
           hesaba gelmeyen hayırlı, maslahatlı, merhametli faydaları onu tekzib edib
           ağzına vurur.

               Hem insanın hodgâm hevesatı ve süflî ve akibeti görmeyen hissiyatı,
           Kâinatta  cereyan  eden  Rahmaniyet  ve  Hakîmiyet  ve  Rububiyet
           Kanunlarına mikyas ve mehenk ve mizan olamaz. Kendi âyinesinin rengine
           göre görür. Merhametsiz siyah bir kalb; Kâinatı ağlar, çirkin, zulüm ve
           zulümat  suretinde  görür.  Fakat  İman  gözüyle  baksa;  yetmiş  güzel
           hulleleri  giymiş  bir  Cennet  Hurisi  gibi,  Rahmetler  ve  Hayırlar  ve
           Hikmetlerden  dikilmiş  yetmiş  binler  güzel  libasları  birbiri  üstüne
           giymiş,  daima  güler,  Rahmetle  tebessüm  eder  bir  İnsan-ı  Ekber  ve
           ondaki    İnsan    nev'ini    bir    Kâinat-ı Suğra    ve   herbir  İnsanı  bir
           Âlem - i  Asgar        müşahede       eder.         Bütün     Ruh  u  Canıyla

                                                              ِ ِ
                      ِ ِ
           ۞
                                                    ۪
                                                           ِ
               ۪
                                 ۪
             ِني  دلا  ِموي كلام ۞ ميح َّ    ا   رل    ِنمح َّ ٰ ْ  ۞   ا ََ ل   ر  يمَل اعْلا بر للّٰ دمحْلَا der.
                                                   ن َ
                                                      َ
                   ْ َ
                                                            َ ه ُ ْ َ
                          َ



                                                        ِ ِ
                                                ۪ ِ
                                               ي
               D ö r d ü n c ü   K e l i m e :    دلا     ِموي كلام dir. Hüccetine gayet

                                              ن
                                                     ْ َ

                                                           َ
           kısa bir işaret:
                                                                             ِ ِ
                                                                     ۪
               E  v  v  e  l  â  :  Bu  Dersin  birinci  kısmının  âhirinde    يصمْل ا  هي   َلا  و
                                                                  ُ   َ    ْ   َ
           hüccetine   ve   Haşir   ve   Âhirete   şehadet   eden   bütün   deliller,   aynen

                  ي
                   دلا      ِموي  ك ِ ِ    م   لا   in  işaret  ettiği  İmanî  ve  geniş  Hakikata  şehadet
                ن
                   ۪ ِ
                               َ
                        ْ َ

           ederler.

               Sâniyen: Onuncu Söz'ün âhirinde denildiği gibi; bu Kâinat Sâniinin
           Sermedî Rububiyeti, Rahmeti, Hikmeti, ezelî-ebedî Cemali, Celali, Kemali
           ve nihayetsiz Sıfatları ve yüzer İsimleri Âhireti kat'î bir surette istediği gibi;
           Kur'an,  binler  Âyat  ve  Bürhanları  ile  ve  Muhammed  Aleyhissalâtü
           Vesselâm  yüzer  Mu'cizat  ve  Hüccetleriyle  ve  bütün  Enbiya  Aleyhimüs-
           selâm ve Semavî Kitablar ve Suhuflar, hadsiz Delilleriyle şehadet ettikleri
           Dâr-ı Âhiretteki Hayat-ı Bâkiyeye  inanmayan bir insan, kendini dünyada
           dahi küfürden neş'et eden
   604   605   606   607   608   609   610   611   612   613   614