Page 636 - Risale-i Nur - Şualar
P. 636

638                                                                                                                                    ŞUÂLAR



            ِ
                            ۪
             مهيَلع تمع    ني     نَا  َ ْ ْ َ    ذَّلَا  dûrbününü   verdi.  "Bak"  dedi.  Baktı,  gördü   ki:
           ْ ْ َ َ

                   ِ
           ِ
            ضرَل  َ      ْاو    تاومسلا رون للّٰ   َا Tecellisiyle Rahman, Rahîm, Rezzak, Mün'im,
                             ُ ُ ُ ه
                      َ ٰ َّ
             ْ
          Kerim, Hafîz gibi çok Esma-i İlahiyenin her biri, birer güneş gibi

                                                                        ِ
                                  ِ
                                                                ِ
                                               ِ ِ
                                                        ِ
                     ِ
                                                     ِ
                 ِ

             للَّٰا  اه   قزر لم ْ  َ      حت    َل      ةباد   ا    نم نِيَاَكو  ۞     اهتيصانب     ٌذخٰا  وه َّلا  ة َّ   باا   د نم ام
                    ُ
                             َّ
                                                    َ
                                 ْ َ
          ُ ه
                 ْ
                َ َ
                                                           َ ُ
                                              َ َ
                                                                           َ
                                                                    َ ْ
                                    ْ
                                         َ

                                                                ِ
                     ميعن  فَٰل  ر ۪  ار   بَل  َّ  ِ  ۞     نا     ْا   مد      ٰا    ۪ نّب  انمرَك دقَلو  ۞     م   ُكاياو اهقزري
                   ۪
                                      َ َ
                                              َ ْ َّ
                    َ
                                                            ْ
                                                               َّ َ َ ُ ُ ْ َ
                                          ا َ
                                                    ْ َ َ
                             ْ َ َ

          gibi  Âyetlerin  burçlarında  tulû'  ettiler.  O  İnsan  ve  hayvan  dünyasını
          Rahmetle,  İhsanla  doldurup  bir nevi  muvakkat  Cennete  çevirdiler. Ve  bu
          şâyan-ı  temaşa,  güzel  ibretli  misafirhanenin  Mihmandar-ı  Kerimini  tam
                                               ِ
                                        ۪
                                                     للّٰ دمح
          bildirdiklerini bildi. Bin kerre   ن َ يمَل اعْلا     بر  ِ ِ ه ُ ْ َ    ْلَا dedi.
                                           َ
                                                 َ


              Seyahatındaki  Yüzer  Müşahedatından  Üçüncü  Nümunesi:  Hâlı-
          kını,  İsimlerinin  ve  Sıfatlarının  Tecelli  ve  Cilveleriyle  tanımak  isteyen  o
          dünya seyyahı, Akıl ve Hayaline dedi ki: "Haydi!. Ruhlar ve Melekler gibi
          biz dahi cesedimizi yerde bırakıp göklere çıkacağız. Hâlıkımızı Semavat-
          takilerden soracağız. Ruh Hayale ve Akıl Fikre bindiler, Semaya çıktılar.
          Kozmoğrafya fennini kendilerine rehber ettiler. Dini dinlemeyen bir felsefe
                     ۪

          nazarıyla,    ا ا َّ   َ      ض  بوضغم cereyanıyla baktılar. Gördü ki: Küre-i arzdan bin

                     ل
                   ي
                              ُ ْ َ
          defa  büyük,  top  güllesinden  yüz  defa  çabuk  hareket  edenler  içlerinde
          bulunan  binler  kütleler,  ateş  saçan  yıldızlar,  şuursuz,  camid,  serseri  gibi
          birbiri içinde sür'atle gezerler. Bir dakika bir tesadüfle biri yolunu şaşırsa; o
          boş ve hududsuz ve hadsiz, nihayetsiz Âlemde bir şuursuz küre ile çarpmak
          suretinde Kıyamet gibi bir herc ü merce sebeb olur.
   631   632   633   634   635   636   637   638   639   640   641