Page 641 - Risale-i Nur - Şualar
P. 641

15.  ŞUÂ  -  EL - HÜCCETÜZZEHRA                                                                                   643


           taifelerinin Tahiyye  ve  hediye  ve  manevî  Selâmlarını  takdim etmiş.  Evet
           âdi bir muntazam makine, intizam ve mizanlı heyetiyle şeksiz bir mahir ve
           dikkatli ustayı gösterdiği gibi; Kâinatı dolduran hadsiz Zîhayat makineler
           de,  herbirisi  binbir  Mu'cizat-ı  İlmiyeyi  gösteriyorlar.  Elbette  yıldız
           böceğinin ışığına nisbeten güneşin ziyası derecesinde İlmin Cilveleri ile o
           Zîhayatlar, Usta ve Sermedî San'atkârlarının Vücub-u Vücuduna ve Mabu-
           diyetine pek parlak şehadet ederler.


                                                 ت
               İkinci Kudsî Kelime-i Mi'raciye:   اَكراب   مْلَا  dür. Madem Hadîsçe
                                                         ُ َ
                                                     َ
                                                 ُ
           Namaz, Mü’minin Mi'racıdır ve Mi'rac-ı Ekberin Cilvesine mazhardır. Ve
           madem dünya seyyahı, her Âlemde, İlim Sıfatıyla Allâm-ül Guyûb Hâlıkını
           bulmuş; biz dahi o seyyahla beraber, mübareklerin ve görenlere  للّٰا  َكراب
                                                                        ُ ه
                                                                              َ َ
                            ت

           dedirtenlerin   ve   اَكرابمْل   َا nün   geniş  Âlemine  girip  bütün  Zîruhun
                            ُ
                                َ َ ُ
           masum,  mübarek  yavrularını  ve  bütün  Zîhayatın  mukadderat  ve
           proğramlarının  kutucukları  olan  tohum  ve  çekirdekleri  başta  olarak  o
           mübarekât  Âlemini  temaşa  ve  mütalaa  ile  Kudsî  Sıfat-ı  İlmin  mu'cizatlı,
           ince  cilveleriyle  Hâlıkımızı  İlmelyakîn  ile  bilmeğe  o  seyyah  gibi
           çalışacağız.

               Evet  gözümüzle  görüyoruz  ki;  bütün  o  masum  yavrucuklar  ve  o
           mübarek  mahzencikler,  sandıkçıklar;  bir  Alîm-i  Hakîm'in  İlmiyle  hem
           umumu,  hem  herbir  ferdi,  birden  bir  uyanmak  ve  Gaye-i  Hilkatine
           yürümek   için   bir   hareket   alırlar.   Hakikat   nazarıyla  bakanlara   "Bin



             للّٰا َكراب! Yüzbin  للّٰا ء   ا اش  ام!" dedirtirler.
           ُ ه
                                      َ َ
                             ُ ه َ
                 َ َ
               Evet meselâ: Nutfeler, yumurtalar, tohumlar, çekirdekler herbiri birden
           İlimden gelen bir ince Nizam ve o Nizam, meharetten gelen tam bir Mizan
           içinde; o Mizan, yeni bir Tanzim; o ise, taze bir ölçü ve Tevzin içinde; o
           dahi, bir Temyiz ve Terbiye ve müteşabih emsalinden kasdî farika alâmet-
           leri içinde; o da, san'atlı bir Tezyin ve süslemek içinde; bu dahi hakîmane,
           lâyık,  mükemmel  cihazat  ve  Tasvir  içinde;  bu  ise  kerimane,  Rızık
           isteyenlerin zevklerini memnun etmek için, o mahlukların ve meyvelerin
           etleri  ve  yenilen  kısımları  ihtilaf  içinde;  bu  ise,  âlimane,  mu'cizane,  ayrı
           ayrı nakışlar, zînetler
   636   637   638   639   640   641   642   643   644   645   646