Page 66 - Risale-i Nur - Şualar
P. 66

68                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          için Hayatı verdi. Ve o Hayat ile o Nimet-i Vücudum Âlem-i Şehadet
          kadar inbisat edebiliyor.

              Hem İnsaniyeti verdi; o İnsaniyet ile o Nimet-i Vücud manevî ve
          maddî  Âlemlerde  inkişaf  ederek  İnsana  mahsus  duygularla  o  geniş
          sofralardan  istifade  yolunu  açtı.  Hem  İslâmiyeti  bana  İhsan  etti.  O
          İslâmiyet  ile  o  Nimet-i  Vücud,  Âlem-i  Gayb  ve  Şehadet  kadar
          genişlendi.  Hem  İman-ı  Tahkikîyi  İn'am  etti.  O  İman  ile  o  Nimet-i
          Vücud,  dünya  ve  Âhireti  içine  aldı.  Hem  o  İmanda  Marifet  ve
          Muhabbetini verdi. O Marifet ve Muhabbetle o Nimet-i Vücud içinde
          daire-i mümkinattan Âlem-i Vücuba ve Daire-i Esma-i İlahiyeye kadar
          Hamd ü Sena ile istifade için ellerini uzatabilir bir mertebe İhsan etti.
          Hem hususî olarak bir İlm-i Kur'anî ve Hikmet-i  İmaniye verdi. Ve o
          İhsanı ile çok mahlukat üstüne bir tefevvuk verdi ve sâbık noktalar gibi
          çok cihetlerle öyle bir Câmiiyet vermiş ki, Ehadiyetine ve Samediyetine
          tam bir âyine ve küllî ve kudsî Rububiyetine geniş ve küllî bir Ubudiyet
          ile  mukabele  edebilen  bir  istidad  vermiş.  Ve  Enbiyalarla  İnsanlara
          gönderdiği  bütün  Mukaddes  Kitabların  ve  Suhufların  ve  Fermanların
          İcmaıyla ve bütün Enbiya ve Evliya ve Asfiyanın İttifakıyla, bu bendeki
          bulunan emaneti ve hediyesi ve atiyyesi olan Vücudumu ve Hayatımı ve
          nefsimi  -Âyet-i  Kur'aniyenin  Nassı  ile-  benden  satın  alıyor.  Tâ  ki,
          elimde faidesiz zayi' olmasın ve iade etmek üzere muhafaza edib satmak
          bahasına Saadet-i Ebediyeyi ve Cennet'i vereceğini kat'î bir surette çok
          tekrar  ile  va'd  ve  ahdettiğini  İlmelyakîn  ve  tam  İman  ile  anladım.  Ve
          böyle hadsiz hayvanat ve nebatatın yüzbinler nevilerinin ve çeşitlerinin
          suretlerini  "Fettah"  İsmiyle  mahdud  ve  müteşabih  katrelerden  ve
          habbelerden gayet kolay ve çabuk ve mükemmel açan ve İnsana sâbıkan
          beyan  ettiğimiz  gibi  hayret  verici  bu  kadar  ehemmiyet  veren  ve
          Rububiyetin ehemmiyetli işlerine medar  yapan bir Zât-ı  Zülcelal Ve'l-
          ikram olan Rabbim var olduğunu ve gelecek baharın İcadı gibi kolay ve
          kat'î ve muhakkak bir surette Haşri İcad ve Cennet'i İhsan ve Saadet-i
          Ebediyeyi  halkedeceğini  bu  Âyet-i  Hasbiye'den  Ders  aldım.  Elimden
          gelseydi  bilfiil  ve  gelmediği  için  binniyet,  bittasavvur,  bilhayal  bütün

                                      ِ
                                ۪
          mahlukat dilleriyle ٌليك ٌ وْلاٌمعنوٌٌللّا ٌان ٌ بسح  dedim ve Ebed-ül Âbidîn
                                    َ ْ َ ه ٰ
                             ه
                                                   َ
                                               َ
                                 َ
                                                ه ْ
          daima tekrar etmek istiyorum.
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71