Page 71 - Risale-i Nur - Şualar
P. 71

DÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                                     73


           Fıtrat Vazifeleri  ve  Hilkat  Gayeleri  ve  Hayat  Neticeleri  ne  olduğunu
           bildim. Ve Kâinatta en kıymetdar mahluk Hayat olduğunun sebebini
           ve  her  şey  Hayata  musahhar  olmasının  Sırrını  ve  Hayata  karşı
           herkeste fıtrî bir iştiyak bulunduğunun Hikmetini ve Hayatın Hayatı
           İman olduğunu İlmelyakîn ile anladım.

               Dördüncü  Mes'ele:  Dünyadaki  bu  Hayatımın  hakikî  lezzeti  ve
                                                ِ
           Saadeti nedir diye yine bu   ٌليك ۪  ٌ وْلاٌمعنوٌٌللّاٌانبسح  Âyetine baktım,
                                       ه
                                              َ ْ َ ه ٰ
                                                              َ
                                          َ
                                                         َ ه ْ
           gördüm  ki:  Bu  Hayatımın  en  saf  lezzeti  ve  en  hâlis  Saadeti  İmandadır.
           Yani, beni yaratan ve yaşatan bir Rabb-ı Rahîm'in mahluku ve masnuu ve
           memlukü  ve  terbiyegerdesi  ve  Nazarı  altında  olmasına  ve  Ona  her  vakit
           muhtaç bulunmasına ve O ise hem Rabbim, hem İlahım, hem bana karşı
           gayet merhametli ve şefkatli bulunduğuna kat'î İmanım öyle kâfi ve vâfi ve
           elemsiz   ve   daimî   bir   lezzet   ve    Saadettir    ki,    tarif    edilmez.    Ve
                            ِ ِ
           ِ
           ٌ نامي ٌ لْا ٌ ِ ۪  ٌ ةمع ِ ٌ ن ٌ ٰلٰع ٌللٌّدمحْلَا ne kadar yerindedir diye Âyetten fehmettim.
             َ
                          َ
                             ٰ ه ْ َ
                    َ ْ

               İşte  Hayatın  Hakikatına  ve  hukukuna  ve  vazifelerine  ve  manevî
           lezzetine aid olan bu dört mes'ele gösterdiler ki; Hayat, Zât-ı Bâki-i Hayy-ı
           Kayyum'a baktıkça ve İman dahi Hayata Hayat ve Ruh oldukça, hem Beka
           bulur,  hem  bâki  meyveler  verir.  Hem  öyle  yükseklenir  ki,  Sermediyet
           Cilvesini  alır;  daha  ömrün  kısa  ve  uzunluğuna  bakmaz  diye  bu  Âyetten
           Dersimi  aldım  ve  niyet  ve  tasavvur  ve  hayalce  bütün  Hayatların  ve

                                        ِ
                                 ۪
           Zîhayatların namına  ٌليك ٌ وْلاٌمعنوٌٌ ٌ للّاٌانبسح  dedim.
                               ه
                                            ه ٰ
                                                     َ
                                  َ
                                      َ ْ َ
                                                َ ه ْ

               ALTINCI  MERTEBE-İ  NURİYE-İ  HASBİYE:  Müfarakat-ı
           umumiye hengâmı olan harab-ı dünyadan haber veren Âhirzaman hâdisatı
           içinde  müfarakat-ı  hususiyemi  ihtar  eden  ihtiyarlık  ve  âhir  ömrümde  bir
           hassasiyet-i fevkalâde    ile     fıtratımdaki    cemalperestlik   ve     güzellik
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76