Page 72 - Risale-i Nur - Şualar
P. 72

74                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          sevdası ve Kemalâta meftuniyet hisleri inkişaf ettikleri bir zamanda daimî
          ve tahribatçı olan zeval ve fena ve mütemadi ve tefrik edici olan mevt ve
          adem,  dehşetli  bir  surette  bu  güzel  dünyayı  ve  bu  güzel  mahlukatı
          hırpaladığını, parça parça edib güzelliklerini bozduğunu fevkalâde bir şuur
          ve  teessürle  gördüm.  Fıtratımdaki  aşk-ı  mecazî  bu  hale  karşı  şiddetli
          galeyan  ve  isyan  ettiği  zamanda  bir medar-ı Teselli  bulmak  için  yine  bu
          Âyet-i Hasbiye'ye müracaat ettim. dedi: "Beni oku ve dikkatle manama
          bak!"  Ben de,  Sure-i  Nur'daki  Âyet-i  Nur'un  rasadhanesine  girip  İmanın
          dûrbîniyle  Âyet-i  Hasbiye'nin  en  uzak  tabakalarına  ve  Şuur-u  İmanî
          hurdebîni ile en ince Esrarına baktım, gördüm:

              Nasılki âyineler, şişeler, şeffaf şeyler, hattâ kabarcıklar güneş ziyasının
          gizli ve çeşit çeşit cemalini ve o ziyanın elvan-ı seb'a denilen yedi renginin
          mütenevvi  güzelliklerini  gösteriyorlar  ve  teceddüd  ve  taharrükleriyle  ve
          ayrı  ayrı  kabiliyetleriyle  ve  inkisaratlarıyla  o  cemali  ve  o  güzellikleri
          tazelendiriyorlar ve inkisaratlarıyla güneşin ve ziyasının ve elvan-ı seb'ası-
          nın gizli güzelliklerini izhar ediyorlar. Aynen öyle de: Şems-i Ezel ve Ebed
          olan Cemil-i Zülcelal'in Cemal-i Kudsîsine ve nihayetsiz güzel olan Esma-i
          Hüsnasının  Sermedî  güzelliklerine  âyinedarlık  edib  Cilvelerini  tazelen-
          dirmek için bu güzel masnular, bu tatlı mahluklar ve bu cemalli mevcudat
          hiç  durmayarak  gelip  gidiyorlar.  Kendilerinde  görünen  güzellikler  ve
          cemaller, kendilerinin malı olmadığını, belki tezahür etmek isteyen Serme-
          dî  ve  Mukaddes  bir  Cemalin  ve  daimî  tecelli  eden  ve  görünmek  isteyen
          mücerred ve münezzeh bir Hüsnün işaretleri ve alâmetleri ve lem'aları ve
          cilveleri olduğu, pek çok kuvvetli delilleri ile Risale-i Nur'da tafsilen izah
          edilmiş. Burada o Bürhanlardan üç tanesine kısaca işaret edilecek:

               Birinci Bürhan: Nasılki işlenmiş bir eserin güzelliği işlemesinin güzel-
          liğine ve işlemek güzelliği ustalığın o san'attan gelen ünvanının güzelliğine
          ve  ustadaki  san'atkârlık  ünvanının  güzelliği  o  san'atkârın  o  san'ata  aid
          sıfatının  güzelliğine  ve  sıfatının  güzelliği  kabiliyet  ve  istidadının  güzel-
          liğine ve kabiliyetinin güzelliği Zâtının ve Hakikatının güzelliğine derece-i
          bedahette gayet kat'î bir surette delalet ettiği gibi, aynen öyle de: Bu Kâi-
          natın  baştan  başa  bütün  güzel  mahluklarında  ve  yapılışları  güzel  umum
          masnularındaki  hüsün  ve  cemal  dahi  San'atkâr-ı  Zülcelal'deki  Fiillerinin
          Hüsün ve Cemaline kat'î şehadet ve ef'alindeki Hüsün ve Cemal ise, o fiil-
          lere bakan ünvanların, yani İsimlerin Hüsün ve Cemaline şübhesiz delalet
          ve
   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77