Page 714 - Risale-i Nur - Şualar
P. 714

716                                                                                                                                   ŞUÂLAR


          besmelekeş olduğu ve Fütuhat-ı Nuriyede Besmelesini çektiği ve Fati-

                                                       ِ
                                   ۪
                                ِ
                               م
          ha-i Hayat-ı İlmiyede  يح   رلا  ِنمحرلا  ِ   للّٰا ِمبِ okuduğu zamanına tam
                                                 ه
                                    َّ
                                         ٰ ْ َّ
                                                     ْ
          tamına  Tevafukla  parmak  basıyor,  arkasını  sıvatıyor,  "Haydi  git,
          Selâmetle  çalış"  remzen  diyor.  Üçüncü  vecihte,  yâni  bin  ikiyüz
          doksanüç  veya  dört  olan  makam-ı  cifrîsiyle  o  Tercümanın  Besmele-i
          Hayat-ı Dünyeviyesinin ibtidasına tam tamına Tevafuk Sırriyle îma eder
          ki,  Onun  Hayatı  çok  dehşetli  dağdağaları  ve  fırtınaları  görmek  ve
          çekmekle beraber daima Rahman ve Rahîm İsimlerinin mazharı olarak
          Rahmetle muhafaza ve Şefkatle terbiye edileceğini remzen mün'imâne
          haber  veriyor.  Bu  suretle  Kur'ânın  mânevî  İ’cazından  İhbar-ı  Gaybî
          nev'inin bir Şuâını gösteriyor.

                                                                             ِ
                                                              ۪
              YİRMİALTINCI  ÂYET:  Sûre-i  Hûd'da:     دي      عس   و  ِ قِش  مه   نمف
                                                                            ْ َ
                                                           ٌ
                                                                  َ ٌّ َ ْ ُ
                                                               َ
                                       ِ
                                                     ِ
                                                           ۪
          Âyetinin iki satır sonra gelen   ةنجْلا  ِ فٰف  ا    ودعس    ني   َ    ذَّلا    م  ا    َاو  Âyetidir. Şu
                                                                 َ َّ
                                               َ
                                                   ُ
                                        َّ َ
                                                      ُ
                                                                          ِ
          Âyetin şeddeli م ve şeddeli  ل  ve şeddeli ن  ikişer sayılmak ve    جْلَا
                                                                          ة
                                                                           ن

                                                                            َ َّ
          deki  ة  vakıfta  olduğundan ه olmak cihetiyle  makam-ı cifrîsi bin üç-
          yüz  elliiki  olmakla  tam  tamına  Resail-in-Nur  Şâkirdlerinin  en
          me'yusiyetli ve musibetli zamanları olan bin üçyüz elliiki tarihine tam
          tamına Tevafukla o acınacak hallerinde Kudsî ve Semavî bir Teselli, bir
          Beşarettir.  Ve  Âyetin  münasebet-i  maneviyesi  bir-iki  Risalede,  yâni
          Kerâmat-ı Aleviyede ve Gavsiyede beyan edilmiştir.
                 ِ
                                                                        ِ
                       ۪
                                                          ۪
                                                        ي
                                                       د

                 اودعس ني   ذَّلا  ا      مَاو  deki اود ِ   عس  Kelimesi   عس     و    ِ قِش  م   هن   مف  deki
                                                                         َ ْ ْ َ
                                        ُ
                ُ
                                                       ٌ
                            َّ َ
                     َ
                                                                      ُ
                                                               ٌّ َ َ
                   ُ
                                           ُ
            ۪
          ٌ  ي   د    عس Kelimesine  Kur'an  Sahifesinde  tam müvazi ve mukabil gelmesi,
             َ
          bu Tevafuka bir letâfet daha katar. Bu Âyetin küllî ve çok geniş Mâna-yı
          Kudsîsinin  cüz'iyatından  Risale-i  Nur  Şâkirdleri  gibi  teselliye  çok
          muhtaç bir cüz'îsi bu asırda bin üçyüz elliikide bulunduğuna tam tamına
          Tevafukla işaret ederek başına parmak basıyor.
                  ِ
                                                             ي
               Eğer  ةنج   ْلا     ف   ِ فٰ  Kelimesinde vakfedilmezse ve    د ۪  ِ   لاخ Kelimesiyle
                                                           ن

                                                                َ
                           َ
                                                           َ
                   َّ َ
   709   710   711   712   713   714   715   716   717   718   719