Page 716 - Risale-i Nur - Şualar
P. 716

718                                                                                                                                    ŞUÂLAR



                 YİRMİYEDİNCİ ÂYET:


                 Sûre-i Saf'da
               نورفاَكلا هِرَك وَلو هرون متم للّٰاو مههاوفَاب للّٰا رون اءوفْطيل نودي۪ري
                                               ِ
                 ِ
                                                                    ِ
                                                     ِ
                                    ِ
                                                                ِ
                               ۪ ِ
                                              ِ
                                                   ِ
                                 ُ ُّ
                                                 َ ْ
                           ْ َ
                    ْ َ
                                                                   ُ َ ُ ُ
                                     ُ ُ ه َ ْ
             َ ُ
                                                      ه َ ُ ُ
                                                   ِ
                                 ِ
                            ِ ۪
          dur. Bu Âyetteki    رون م   تم    للّٰا   و    مه ِ  ِ   هاو   فَا ِ   ب للّٰا     رون Cümlesinin makam-ı

                           ه
                              ُ ُّ
                                                   ه
                                                       َ ُ
                                          ْ َ ه ُ
                                               ْ َ
                                    ُ
          cifrîsi, bin  üçyüz onaltı veya yedidir. Ve bu tarih ise: Sâbıkan yirmi-
          birinci Âyetin hâtimesinde zikredilen inkılâb-ı fikrî sadedinde: avrupa-
          nın  bir  müstemlekât  nâzırı,  Kur'anın  Nurunu  söndürmesine  çalışması
          tarihine  ve  Resail-in-Nur  Müellifi  dahi  ona  karşı  o  İnkılâb-ı  Fikrî
          sayesinde  o  Nuru  parlatmağa  çalışması  aynı  tarihe, hem yedi Surede
                          ِ
                                       ِ
                                                         ِ
                      ِ
                                    َ ٰا
          yedi def´a   باتك ْ َ      لا    تاي         كْلت aynı tarihe hem    ٰا    رقْلا  تايٰا  كْل ِ   ت  سٰط
                                                         ن


                                                            ْ ُ
                                                                  ُ
                               ُ َ
                                                                       َ َ
                                                                            ۤ
                                              ِ

          dahi aynı tarihe, hem     ميق ۪  َ    م   س   ت  ُ ْ   طار   ص لٰ ِ  َ ا      ه   د ي   ۪ نّ     ر   ۪ ب     ا ٰ  َ ٰ   dahi aynı tarihe,
                                            َ
                            ِ

                  ۪
          hem     ميقتسم   طا   رص     َ      ع ٰ لٰ        ر   ۪ ب  َّ َ    ِ   ا ن   dahi  şeddeli ن  bir ن  sayılmak  ve
                  َ
                           َ
                    ْ ُ
          tenvin  sayılmamak  cihetiyle aynı  tarihe, hem   مهن   ع ضِرعَاف  Fermanı
                                                                     َ
                                                         ْ
                                                            َ ُ ْ
                                                                ْ
                                                                   ْ
                                                       ِ
                                 ِ ۪
                                                      ِ
                                 ه

          dahi  aynı  tarihe, hem    رون م ِ   تم    للّٰ   ُ    مه   او  ْ َ ه ُ  ِ  ِ   ها   وف   َاب للّٰا  رون dahi  aynı  tarihe
                                                   َ ْ
                                    ُ ُّ
                                                        ه
                                                           َ ُ
          bil'ittifak muvafakatları elbette remizden, işaretten, delâletten ziyade bir
          sarahattır  ki:  Risale-i  Nur  o  Nur-u  İlâhînin  bir  Lem'ası  olacağını  ve
          düşmanları  tarafından  gelen  şübehat  zulümatını  dağıtacağını  mâna-yı
          işarîsiyle müjdeliyor. Hem bu cifrî ve müteaddid ve mânidar Tevafuklar
          ise, kuvvetli bir münasebet-i mâneviyeye istinad ederler.

              Evet  Resail-in-Nurun  yüzyirmi  dokuz  Risaleleri,  yüzyirmi  dokuz
          elektrik  lâmbalarının  şişeleri  misillû  Kur'an  Nur-u  Âzamından  uzanan
          tellerin  başlarına  takılıp  o  Nuru  neşrettikleri  meydandadır.  Risale-i
          Nurun yarı ismi iki def'a bu Cümle-i Âyette bulunmasiyle o münâsebeti
          pek letâfetlendiriyor.
   711   712   713   714   715   716   717   718   719   720   721