Page 744 - Risale-i Nur - Şualar
P. 744

746                                                                                                                                  ŞUÂLAR


          Ve  mâdem  Kur'an  itibariyle  bu  asır  dehşetlidir  ve  Kur'an  hesabiyle
          Risale-i  Nur  bu  karanlık  asırda  ehemmiyetli  bir  hâdisedir.  Ve  madem
          sarahat  derecesinde  çok  karine  ve  emârelerle  Risale-i  Nur
          Celcelûtiyenin  içine  girmiş,  en  mühim  yerinde  yerleşmiş.  Ve  mâdem
          Risale-i Nur ve Eczaları bu mevkie lâyıktırlar ve Hazret-i İmam-ı Alinin
          (R.A.)  nazar-ı  takdirine  ve  tahsinine  ve  Onlardan  haber  vermesine
          liyakatları  ve  kıymetleri  var.  Ve  mâdem  Hazret-i  İmam-ı  Ali  (R.A.)
          Sirac-un-Nurdan, zâhir bir surette haber verdikten sonra ikinci derecede
          perdeli  bir  tarzda  Sözlerden,  sonra  Mektublardan,  sonra  Lem'alardan,
          Risalelerdeki  gibi  aynı  tertip,  aynı  makam,  aynı  numara  tahtında
          kuvvetli karinelerin sevkiyle Kelâm delâlet ve Hazret-i  İmam-ı Alinin
          (R.A.) işaret ettiğini isbat eylemiş. Ve mâdem başta :

                                  ِ
                                                          ۪
                  ِ ِ ِ
                        ِ
            توَطنا  هنطا   بب   رارسَا  فشَك   ِ    ٰ لٰا    ت  َ َ ْ    ت   د    ها   ِ  ِ      ب ه    حَ ور   ِ   للّٰا  ِمس   ب ِ ِ    ب  ت    ب   د   ئ
                                                                ه
                                    ْ
                            َ
                       َ
                                                  ْ
                                                            ُ
          ْ َ ْ
                                                                              َ َ ْ ُ
                                                                     ْ
                              ْ
                                                      ِ
          Risalelerin  başı  ve  Birinci  Söz  olan  ا  ِمبِ  Risalesine  baktığı  gibi,
                                                 للّٰ
                                                ه
                                                     ْ
          Kasem-i Câmi-i Muazzamın ahirinde Risalelerin kısm-ı âhirleri olan son
          Lem'alara ve Şuâlara, hususan bir Âyet-ül-Kübrâ-yı Tevhid olan Yirmi-
          dokuzuncu  Lem'a-yı  Hârika-i  Arabiyye  ve  Risale-i  Esmâ-i  Sitte  ve
          Risale-i İşârât-ı Huruf-u Kur'aniye ve bilhassa şimdilik en âhir Şuâ ve
          Asâ-yı Mûsa gibi; dalâletlerin bütün mânevi sihirlerini iptal edebilen bir
          mahiyette bulunan ve bir mânada  Âyet-ül Kübra namını  alan Risale-i
          Hârikaya  bakıyor  gibi  bir  tarz-ı  ifade  görünüyor.  Ve  mâdem  birtek
          mes'elede  bulunan  emâreler  ve  karineler,  mes'elenin  vahdeti
          haysiyetiyle,  emâreler  birbirine  kuvvet  verir  zaîf  bir  münasebetle  bir
          tereşşuh  dahi  menbaına  ilhak  edilir.  Elbette  bu  yedi  adet  esaslara
          istinaden  deriz:  Hazret-i  İmam-ı  Ali  (R.A.)  nasılki:  Meşhur  Sözlere
          tertipleri  üzerine  işaret  etmiş  ve  Mektûbattan  bir  kısmına  ve
          Lem'alardan      en       mühimlerine      tertiple      bakmış.     Öyle     de:
                    ِ
                          ِ
            تتَّشلا  نم         ر ۪ نِ ْ    جَا     نّسحْلا   َ  ِ   ئ ك    ا امسَا ِ   ب  Cümlesiyle  Otuzuncu  Lem'aya
           ْ َ
                   َ
                                           ٰ
                               ٰ ُ
                                 ْ
                                            ْ
          yâni müstakil Lem'alar'dan en son olan Esmâ-i Sitte Risalesine tahsin
                                                         ِ
          ederek     bakıyor     ve      تخ   ما   ت     و    ت   َلع  ما   رهبل فور   ح     Kelâmiyle
                                       َ َ
                                                 َ ْ َ َ َ
                                   ْ
                                                           ٌ
                                                     َ ْ َ
                                                               ُ ُ
   739   740   741   742   743   744   745   746   747   748   749