Page 300 - Terörün Perde Arkası
P. 300

258                   TERÖRÜN PERDE ARKASI

             g›lanmas›n› da tamamen engelleyen bir kültürel çevre oluflturmufltu.
                  Oysa bu kültürel çevre, H›ristiyanl›¤›n egemenli¤inden önce Avru-
             pa'da mevcuttu. H›ristiyanl›k gelmeden önce, Avrupal› toplumlar, ait olduk-
             lar› Hint-Avrupa kültürünün temel özelliklerini tafl›yorlard›. Hint-Avrupa
             kültürünün en temel özelli¤i ise, pagan yani çok Tanr›l› dinlere sahip olma-
             s›yd›. Avrupal›lar, ibadet ettikleri bu ilahlar›n kendilerine hayat›n farkl› yön-
             lerinde yol gösterdi¤ine ve yard›m ettiklerine inan›yorlard›. Bu ilahlar›n en
             önemlileri aras›nda ise, hemen her pagan toplumda savafl tanr›lar› yer al›rd›.
                  Pagan inanc›nda savafl tanr›lar›na gösterilen bu ra¤bet, bu kültürde
             fliddetin kutsanmas›n›n bir sonucuydu. Pagan kavimler birer barbar toplu-
             muydular ve daimi bir savafl atmosferi içinde yafl›yorlard›. Kavim ad›na öl-
             dürmek, kan dökmek kutsal bir görev say›l›yordu ve bunun sonucunda da
             bu inanc› desteklesin diye bir çok "savafl tanr›s›" üretmifllerdi.
                  Dolay›s›yla fliddetin ya da vahfletin hemen her türü, pagan dünyas›n-
             da kendisine meflru bir yer bulabiliyordu. fiiddeti yasaklayan, bunun gayr-i
             ahlaki oldu¤unu söyleyen elle tutulur hiçbir ö¤reti, bir kanun ya da bir "fleri-
             at" yoktu. Pagan dünyas›n›n rakipsiz hakimi olan Roma, insanlar›n vahfli
             hayvanlara parçalat›ld›klar› ya da ölümüne dövüfltürüldükleri arenalar›n di-
             yar›yd›. Kuzeyli barbar pagan kavimler ise, bir yandan birbirlerini k›r›p ge-
             çiriyor, bir yandan da Roma'y› ya¤malamaya çal›fl›yorlard›. K›sacas›, kuvve-
             tin, yaln›zca ve yaln›zca kaba kuvvetin geçerli oldu¤u, dahas› bu kuvvetin
             her türlü kullan›m›n›n ahlaki say›ld›¤›, hatta ciddi bir ahlak kavram›n›n bile
             var olmad›¤› bir dünyayd› pagan dünyas›.
                  Ancak bu pagan dünyas›, Roma'n›n H›ristiyanl›¤› resmi din olarak ka-
             bul etmesi ile birlikte çok güçlü bir etkinin alt›na girmeye bafllad›. Hint-Av-
             rupa gelene¤inin barbar kültürü, Sami kültürünün içinden ç›k›p gelen ‹lahi
             kaynakl› bir ö¤reti taraf›ndan kuflat›ld›. Roma'n›n çökmesiyle birlikte ise, o
             zamana kadar Avrupa'daki örgütlenmesini büyük ölçüde tamamlam›fl olan
             H›ristiyan Kilisesi pagan dünyas›na egemen oldu.
                  H›ristiyanl›k, barbar pagan dünyas›na hiç tan›mad›¤› baz› kavramlar›
             getirdi. Öncelikle, çok ilahl› dinler birer birer eriyerek, Hz. ‹sa taraf›ndan in-
             sanlara vaz'edilen tek ‹lahl› Hak Din'in içinde yok olmaya bafllad›lar. Böyle-
             ce pagan dünyas›, ahlak ve fleriatla tan›flt›. "Öldürmeyeceksin" hükmünü içe-
             ren On Emir'le ayd›nland›. (Asl›nda H›ristiyanl›k pagan dünyas›nda yay›l›r-
             ken bir yandan da taviz vererek o dünyan›n baz› özelliklerini kabul edip ken-
             di içine ald› ve böylece belli ölçüde dejenere oldu. Ama yine de ‹lahi kaynak-
             l› Hak Din'in baz› temel özellikleri H›ristiyanl›k sayesinde pagan Avrupa'ya
             tafl›nm›fl oluyordu.)
   295   296   297   298   299   300   301   302   303   304   305