Page 301 - Terörün Perde Arkası
P. 301

259
                                            Faflizm                           259
                  ‹flte pagan dünyas›n›n fliddeti kutsayan, savaflç›, barbar, kan dökmeye
             e¤ilimli kültürü de H›ristiyanl›¤›n bu büyük fethi ile birlikte ortadan kalkt›.
                  Kilise'nin yönetti¤i Avrupa'da bin y›l boyunca ›rkç›l›k yoktu. Ulus kav-
             ram› bile yoktu, insanlar kendilerini bir ulusun üyesi olarak de¤il, Allah'›n
             kullar› olarak kabul ediyorlard›. O dönemde Avrupa k›tas›na "Avrupa" de-
             ¤il, "Christendom" (H›ristiyanya) deniyordu. Kilise, farkl› renklerdeki insan-
             lar›n da afla¤› bir ›rk olarak kabul edilmelerine kesinlikle karfl› ç›k›yordu.
                  Örne¤in Yeni Dünya'n›n keflfinden sonra Amerika'ya giden ya¤mac›-
             lar yerlilerin "bir tür hayvan" olduklar› düflüncesini yaymaya ve böylece k›-
             tay› kolayl›kla sömürüp-ya¤malamaya çal›fl›rken, Katolik otoriteleri buna
             fliddetle karfl› ç›km›fllard›. Bunun en ünlü örne¤i, Chiapas piskoposu Barto-
             lome de Las Casas'›n yerlilerin "gerçek birer insan" oldu¤unu savunmufl ol-
             mas›d›r. Bu nedenle Las Casas "yerlilerin havarisi" olarak an›lmaya baflla-
             m›flt›. Ayn› flekilde, Dominiken rahip Fray Antonio Montesinos da 1511 y›l›n-
             da San-Domingo kilisesinde sömürgecilerin uygulamalar›n› lanetlememifl ve
             "masum bir halka uygulad›¤›n›z vahflet nedeniyle hepiniz ölümcül bir gü-
             nah içindesiniz. Bunlar insan de¤il mi?" diyerek onlar› suçlam›flt›. Daha son-
             ra, 1537'de, Papa III. Paul de, yay›nlad›¤› Sublimis Deus adl› ferman›nda sö-
             mürgeci vahfletini lanetlemifl, K›z›lderililerin gerçek insanlar ("veros homi-
             nes") olduklar›n›, onlar› köle düzeyine indirgemek küstahl›¤›n› gösterenlere
             ra¤men, iman sahibi olma yetene¤ine haiz insanlar olduklar›n› ilan etmiflti.
                  Ancak Kilise'nin Avrupa toplumlar›n üzerindeki egemenli¤i, as›rlar
             süren ve; Hümanizm, Protestanl›k, Ayd›nlanma, Frans›z Devrimi gibi afla-
             malardan geçen bir sekülerleflme (dinden kopufl) süreci içinde yok oldu. Av-
             rupa, art›k eskisi gibi "Christendom" olarak an›lm›yordu; aksine H›ristiyan-
             l›k her geçen gün gücünü daha da yitiriyor ve büyük bir sosyal bir güçten
             "ahlaki ö¤reti" konumuna iniyordu.
                  Peki ama H›ristiyanl›¤›n ortadan kald›r›lmas›yla do¤acak boflluk nas›l
             doldurulacakt›?
                  Bu soruya farkl› ideolojiler farkl› cevaplar verdiler. Marksizm ya da li-
             beralizm "ak›l" ve "bilim" kavramlar›n› yeni bir din olarak benimsemeye bafl-
             lad›. Dinin as›rlard›r üstlendi¤i yol göstericilik misyonunun bu kez insan ak-
             l› ve deneysel bilgi taraf›ndan ele al›naca¤›na inan›yorlard›.
                  Ancak baz› ideologlar, bu "ak›l ve bilim" efsanesinin yan›na, bir de bi-
             raz daha antik bir ö¤reti bulmaya karar verdiler, modern topluma anlam ve
             kimlik kazand›rabilmek için. Bu antik ö¤reti, 15 as›r önce H›ristiyanl›k tara-
             f›ndan tarihin raflar›na kald›r›lm›fl olan Paganizmdi.
   296   297   298   299   300   301   302   303   304   305   306