Page 149 - Tapınak Şövalyeleri
P. 149

Harun Yahya



                                   Hiçbir metafizik intikal devresine lüzum has›l ol-
                                 madan do¤rudan do¤ruya ‹slaml›ktan Pozitivizme
                               geçerken, Müslümanlar, din inanc›yla ve hümanite anla-
                             y›fl› ile evrensel muzafferiyeti sistemlefltirecek olan büyük
                           peygamberlerine mahsus ola¤anüstü de¤erde yüksek fikirlerinin
                          gerçek devamc›lar›n› anlamakta gecikmeyeceklerdir.

                       Müslümanlar böylelikle esasen faydas›z olan bir siyasi birlik fikrinden vaz-
                     geçerlerse Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nun lüzumlu görünen da¤›l›fl›ndan üzüntü
                    duymayacaklar, tersine olarak, geçici hakimiyetlerinin vermifl oldu¤u kazançlar›n›
                    s›n›rlayan sosyolojik kanun tatbikat›n› görmüfl olacaklard›r.

                    Ayn› zamanda Osmanl› flefleri hala kendilerinden daha az mütecanes bir devletin
                    müstakbel istilalar› ile ilgili ve kendili¤inden bir da¤›lmaya tamamen boyun e¤mifl
                    olarak hayali de olsa felaketli ve korkunç endiflelerden milletlerini kurtulmufl göre-
                    ceklerdir. Politik tesirler, ancak ‹slam dininin temel ruhuna göre, umumi efkar›n ve
                    örflerin beraberli¤ini sa¤lamak ve sa¤lamlaflt›rmak gayesine mutaf oldu¤u içindir
                    ki, Osmanl›lar yak›n bir gelecekte Tanr› yerine hümaniteyi benimsemek sureti ile
                    bu büyük gayenin hedefine en k›sa yoldan ulaflaca¤›n› göreceklerdir. 61

                    Comte'un Mustafa Reflit Pafla'ya yazd›¤› bu metindeki telkinler son derece dik-
                kat çekicidir: Osmanl› halk›n›n ‹slam'› b›rak›p din olarak pozitivizmi benimsemesi

                tavsiye edilmekte, böylece "faydas›z olan siyasi birlik fikrinden", yani Osmanl›'n›n
                ve dünya Müslümanlar›n›n birli¤i düflüncesinden vazgeçecekleri ümid edilmekte-
                dir. Comte, Osmanl› halk›na "Allah yerine hümaniteyi" benimsemelerini de tavsi-
                ye etmektedir ki bu, masonlu¤un temel felsefesi olan "seküler hümanizm" adl› çar-
                p›k inan›fl›n bir ifadesidir. (Seküler hümanizm için bkz. Harun Yahya, Global Ma-

                sonluk, 2002)
                    Comte'un sat›rlar›nda geçen bu telkinlerin son derece ak›l d›fl› oldu¤u ise kolay-
                  l›kla görülebilir. Tüm insanlar Allah'›n yaratt›¤› ve dolay›s›yla O'na karfl› so-

                    rumlu olan kullard›r. ‹nsanlar›n Allah'tan yüz çevirerek "hümanite"yi, yani
                      birbirlerini bir yaflam gayesi haline getirmeleri ise, toplu bir cehalet ve
                        aldan›fltan baflka bir fley de¤ildir. Peygamberler tarih boyunca bu
                           cehaletle savaflm›fllard›r. Kavmine  "Ey kavmim, sizce benim
                             yak›n-çevrem, Allah'tan daha m› üstündür ki, O'nu ar-

                               kan›zda-unutuluvermifl (önemsiz) bir fley edindi-

                                                       147
   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154