Page 46 - Bir Tartışmanın Ardından Ceviz Kabuğu Evrim Yanılgıları
P. 46
BÜR TARTIÞMANIN ARDINDAN
40
3- Bu mutasyonlar sabit bir h›zda ve devaml› olarak meydana gelme-
liydi.
Bu flartlar› kabul eden araflt›rmac›lar›n tek amac› insan›n kökeninin Af-
rika'da yaflayan bir hominid (maymunsu) oldu¤unu kendilerince ispatlamak-
tan baflka bir fley de¤ildi.
Evrimci araflt›rmac›lar bu konuyla ilgili, önyarg›lar›n› kamufle edece-
¤ini umduklar› bir bilgisayar program› gelifltirdiler. Oysa program, milyon-
larca istenmeyen ihtimale ra¤men, evrimin en direkt ve verimli yolu takip et-
ti¤i yarg›s›n› do¤rulayacak flekilde ayarlanm›flt›. Nitekim bu araflt›rman›n bi-
limsel yönteme ters düfltü¤ü, evrim teorisini savunan pek çok bilim adam› ta-
raf›ndan dahi kabul edildi. Nature dergisinin editör kurulundan Henry Gee,
"Afrika Cenneti Üzerindeki ‹statistiksel Bulut" bafll›kl› yaz›s›nda mitokondri-
yel-DNA çal›flmas› sonuçlar›n› "süprüntü" olarak de¤erlendirdi. 32 Çünkü
Gee, yap›lan göz boyamay› fark etmiflti. Araflt›rmay› istatistiki aç›dan de¤er-
lendiren Gee, incelenen 136 mitokondriyel DNA serisi ele al›nd›¤›nda, çizilen
soy a¤açlar›n›n say›s›n›n 1 milyar› geçmesi gerekti¤ini bildiriyordu. Ancak 1
milyar tesadüfi soy a¤ac› yok say›lm›fl ve flempanze-insan aras›nda evrim ol-
du¤u varsay›m›na uygun olan tek soy a¤ac› seçilmiflti.
Ayn› günlerde, Washington Üniversitesi'nden ünlü genetikçi Alan
Templeton da DNA serilerinden yola ç›karak günümüz insan›n›n kökeni için
bir tarih belirlemenin teknik olarak mümkün olamayaca¤›n› yazd›. Science
dergisinde yay›nlanan makalesinde DNA'lar›n insan topluluklar› aras›nda
bile oldukça fazla harmanlanm›fl oldu¤unu belirterek, soy a¤ac›nda tek bir in-
sana ait mitokondriyel DNA'y› matematiksel olarak ay›rt etmenin imkans›z
oldu¤unu ortaya koydu. 33
Bu referanslar›n aras›nda en önemlisi ise, tezin sahiplerinden gelmifltir.
1992 y›l›nda çal›flmay› tekrarlayan Mark Stoneking (Pennsylvania Eyalet Üni-
versitesi) Science dergisine yazd›¤› bir mektupta "mitokondriyel Havva" iddi-
34
as›n›n geçersiz oldu¤unu kabul etti. Çünkü çal›flman›n, her yönü ile istenen
sonuca yönelik ayarland›¤› inkar edilemeyecek derecede aç›kt›.