Page 61 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 61

BİRİNCİ MAKALE                                                                                             63




                                 Üçüncü Mes'ele

                                       Kaf Dağı'dır.

                   İ  ş  a  r  e  t  :  Malûmdur,  bir  şeyin  mahiyetinin  keyfiyetini
            bilmek başkadır, o şeyin Vücudunu tasdik etmek yine başkadır. Bu
            iki  noktayı  temyiz  etmek  lâzımdır.  Zira  çok  şeylerin  asıl  Vücudu
            yakîn  iken,  vehim  onda  tasarruf  ederek  tâ  imkândan  imtina'
            derecesine çıkarıyor. İstersen Yedinci Mukaddime'den sual et; sana

            "neam" cevabı verecektir. Hem de çok şeylerin metinleri kat'î iken
            delaletlerinde  zunûn  tezahüm  eylemişlerdir.  Belki  "Murad  nedir"
            olan  sualinin  cevabında  efham,  mütehayyir  olmuşlardır.  İstersen
            Onbirinci Mukaddime'nin sadefini aç. Bu cevheri bulacaksın.


                   T e n b i h : Vaktaki bu böyledir. "  "a işaret eden kat'iyy-ül


                                                      ق
                                ِ
                                        ِ
            metinlerden  yalnız  دي   جمْلا  نۤارقْلا و ق  dir. Halbuki  caizdir; ق , ص
                                              َ ۤ
                                          ْ ُ
                                    َ
            gibi  olsun.  Dünyanın  şarkında  değil,  belki  ağzın  garbındadır.  Şu
            ihtimal  ile  delil  yakîniyetten  düşer.  Hem  de  kat'iyy-üd  delalet
            bundan  başka  olmadığının  bir  delili;  Şer'in  müctehidlerinden  olan
            Karafî'nin   هَل َلصَا لا demesidir. Lâkin İbn-i Abbas'a isnad olunan
                               َ
                       ُ
                            ْ
            keyfiyet-i meşhuresi, Dördüncü Mukaddime'ye bak. Vech-i nisbeti
            sana temessül edecektir. Halbuki İbn-i Abbas'ın her söylediği sözü,
            Hadîs  olması  lâzım  gelmediği  gibi,  her  naklettiği  şeyi  de  onun
            makbulü
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66