Page 63 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 63
BİRİNCİ MAKALE 65
Kaf Dağı, ekser şarkı ihata eden ve eski zamanda bedevi ve
medenîlerin aralarında fâsıl olan ve a'zam-ı cibal-i dünya olan
çamular'ının annesi olan Himalaya silsilesidir. Bu silsilenin ırkından
cibal-i dünyanın ekserisi teşa'ub eyledikleri denilir. Bu hal öyle
gösteriyor ki: "Kaf"ın dünyaya meşhur olan ihatanın fikir ve hayali
bu asl-ı teşa'ubdan neş'et etmiş olmak gerektir.
Ve sâniyen: Âlem-i Şehadete suretiyle ve Âlem-i Gayba
manasıyla müşabih ve ikisinin mabeyninde bir berzah olan Âlem-i
Misal o muammayı halleder. Kim isterse Keşf-i Sadık penceresiyle
veya Rü'ya-yı Sadık menfeziyle veya şeffaf şeyler dûrbüniyle ve hiç
olmazsa hayalin vera'-i perdesiyle o Âleme bir derece seyirci
olabilir. Bu Âlem-i Misalin Vücuduna ve onda maanînin tecessüm
etmelerine pek çok delail vardır. Binaenaleyh bu kürede olan "Kaf",
o Âlemde zül-acaib olan "Kaf"ın çekirdeği olabilir. Hem de Sâni'in
mülkü geniştir. Bu sefil küreye münhasır değildir. Feza ise gayet
vâsi', Allah'ın dünyası gayet azîm olduğundan zül-acaib olan "Kaf"ı
istiab edebilir. Fakat Eyyam-ı İlahiye ile beşyüz sene bizim küreden
uzak olmakla beraber mevc-i mekfuf olan semaya temas etmek,
imkân-ı aklîden hariç değildir. Zira "Kaf" Sema gibi şeffaf ve gayr-ı
mer'î olmak caizdir.
Ve Râbian: Neden caiz olmasın ki "Kaf", daire-i ufuktan
tecelli eden silsile-i a'zamdan ibaret ola... Nasıl ufkun ismi de "Kaf"a
me'haz olabilir. Zira devair-i mütedâhile gibi nereye bakılırsa,
silsilelerden bir daire görülür. Gide gide nazar kalır, hayale teslim
eder. En nihayet hayal ise selasil-i cibalden bir daire-i muhiti
tahayyül eder ki, Semanın etrafına temas ediyor. Küreviyet sırrıyla,
beş yüz sene de uzak olursa yine muttasıl görünür.