Page 59 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 59

BİRİNCİ MAKALE                                                                                             61


                   İkinci  Mahmil:  Sevr,  imaret  ve  ziraat-ı  arzın  en  büyük
            vasıtası olan öküzdür. Hut ise, ehl-i sevahilin belki pek çok nev'-i
            beşerin medar-ı maişeti olan balıktır. Nasıl biri sual ederse: "Devlet
            ne  şey  üstündedir?"  Cevab  verilir:  "Kılınçla  Kalem  üstündedir."
            Veyahut "Medeniyet ne ile kaimdir?"  "Marifet ve san'at ve ticaret
            ile..."  cevab  verilir.  Veyahut  "Nev'-i  beşer,  ne  şey  üzerinde  beka
            bulur?"  Cevab  ise:  "İlim  ve  Amel  üstünde  beka  bulur."  Kezalik


             مَلعَأ للّاو Fahr-i Kâinat buna binaen cevab vermiş. Şöyle sual eden
               ْ ُ ٰ َ

            zât  -İkinci  Mukaddime'nin  Sırrıyla-  böyle  Hakaika  zihni  istidad
            kesbetmediğinden  vazifesi  olmayan  bir  şeyden  sual  ettiği  gibi,
            Peygamberimiz  de  asıl  lâzım  olan  şöyle  cevab  buyurdu  ki:  "Yer,
            sevr  üstündedir."  Zira  yerin  imareti  nev'-i  beşer  iledir.  Nev'-i
            beşerden olan Ehl-i Kura'nın menba-i hayatları ziraat iledir. Ziraat
            ise, öküzün omuzu üstündedir ve zimmetindedir. Kısm-ı diğeri olan
            ehl-i sevahilin a'zam-ı maişetleri, belki ehl-i medeniyetin büyük bir
            maden-i ticaretleri balığın cevfinde ve hutun üstündedir.

                              ِ
                     ِ
             ىرفْلا  فوج        ف   ديصلا  هلُك  mes'elesine  mâsadaktır.  Bu  latif  bir
               ٰ َ
                       ْ َ
                               ْ َّ
            cevabdır.  Mizah  da  olsa  Haktır.  Zira  mizah  etse  de  yalnız  Hak
            söyler. Faraza sâil keyfiyet-i hilkatten sual etmişse; fenn-i beyanda

                                ِ
                   ِ
                             ِ
            olan   بَّقتَمْلا    ِيغب عماسلا قََّلت  Kaidesinin Üslûb-u Hakîmanesiyle,
                                        َّ َ
                             َ ُ
                                   َّ
                     َ َ ُ
                            ْ
            lâzım  ve  istediği  cevabı  vermiştir.  Yoksa  hasta  olan  sâil,  iştiha-i
            kâzibiyle istediği cevabı vermemiştir.
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64